Uluslararası Yatırım ve İş Dünyası Konfederasyonu (ULUSKON), Türkiye’nin sağlık turizmi potansiyelini artırmak amacıyla yeni bir diplomatik model hayata geçirdi. ‘Şehir Sağlık Turizmi Diplomasisi’ adı verilen bu program, ülkenin farklı illerinin sağlık altyapısını Afrika kıtasının karar vericileriyle buluşturmayı hedefliyor. İlk etkinlik, Malatya ilinde gerçekleşti ve 30’dan fazla Afrika ülkesi büyükelçisinin katılımıyla gerçekleşti.

Program üç aşamadan oluşuyor. Birinci aşama‘da her şehrin sağlık fotoğrafı çıkarılıyor; hastanelerin yatak sayısı, uzmanlık dalları, ulaşım‑lojistik altyapısı ve yatırım potansiyeli detaylı bir rapor haline getiriliyor. Bu rapor, şehirlerin uluslararası hastaları çekebilecek kapasitesini sayısal verilerle ortaya koyuyor.
İkinci aşama’da, Afrika büyükelçileri ve sağlık heyetleri ilgili şehri ziyaret ederek hastaneleri yerinde inceliyor, sağlık yöneticileriyle birebir görüşmeler gerçekleştiriyor ve bölgenin hasta kabul kapasitesini değerlendiriyor. Bu ziyaretlerde, özellikle onkoloji, kardiyoloji ve termal‑rehabilitasyon gibi alanlarda iş birliği fırsatları masaya yatırılıyor.
Üçüncü aşama ise elde edilen bulgulara dayanarak ülke bazlı protokoller hazırlamayı içeriyor. Bu protokoller, hasta yönlendirme anlaşmaları, ortak yatırım projeleri, akademik değişim programları ve eğitim iş birliklerini kapsıyor. Böylece Türkiye’nin şehirleri, planlı ve diplomatik bir çerçevede sağlık turizmi sahnesine taşınıyor.
Programın kurucusu ve Birleşmiş Milletler İyi Niyet Elçisi olan Nezaket Emine Atasoy, yaptığı konuşmada, “Türkiye’nin her ili sağlık turizmi açısından benzersiz güçlüklere sahip. Biz bu gücü Afrika’nın sağlık ihtiyaçları ve yatırım kapasitesiyle birleştiriyoruz.” diyerek vizyonunu açıkladı. Atasoy, diplomasi modelinin yalnızca tanıtım amaçlı bir tur olmadığını, aynı zamanda “şehrimizin sağlık altyapısının dünya ile buluştuğu yeni bir diplomasi formatı” olduğunu vurguladı.
Malatya’da gerçekleştirilen incelemelerde, büyükelçiler hastanelerin modern ekipmanları, uzman doktor kadroları ve termal su kaynaklarının rehabilitasyon potansiyelini yakından gözlemledi. Özellikle Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin onkoloji bölümü ve bölgedeki kaplıca tesislerinin uluslararası hastalar için cazip bir kombinasyon oluşturduğu belirtildi. Büyükelçiler, Malatya’nın yüksek potansiyelini “diğer illerde de benzer modellerin uygulanması gerektiğini” ifade ederek, programın genişletilmesi yönünde ortak bir karar aldı.
ULUSKON’un bu girişimi, Türkiye’nin yıllık sağlık turizmi gelirini 2028 yılına kadar %30 artırma hedefiyle de örtüşüyor. Sağlık turizmi sektörü, 2023 verilerine göre dış hastalardan 25 milyar TL civarında gelir elde ederken, diplomatik bir çerçevede sunulan paket hizmetlerin bu rakamı daha da yükseltmesi bekleniyor. Uzmanlar, şehir bazlı diplomatik modelin, bölgesel eşitsizlikleri azaltarak kırsal ve orta ölçekli illerin de uluslararası hastaları çekebileceğini öngörüyor.
Programın ilerleyen aşamalarında İstanbul, İzmir, Antalya ve Gaziantep gibi turizm ve sağlık altyapısı güçlü şehirlerde benzer etkinlikler planlanıyor. ULUSKON, her şehirde yerel valilikler, il kültür ve turizm müdürlükleri, üniversiteler ve özel hastanelerle ortaklık kurarak, “dijital sağlık turizmi platformu” üzerinden randevu, tedavi ve konaklama süreçlerini tek bir çatı altında toplama vizyonunu da hayata geçirmeyi amaçlıyor.
Bu çerçevede, uluslararası hasta yönlendirme ağları, sağlık yatırım fonları ve ortak araştırma projeleri de geliştirilecek. Afrika ülkelerinin yatırımcıları, Türkiye’deki sağlık teknoloji start‑up’larına da ilgi gösteriyor; bu da ülkemizin medikal cihaz ve biyoteknoloji ihracatını artırma fırsatı yaratıyor.
Sonuç olarak, Şehir Sağlık Turizmi Diplomasisi sadece bir tanıtım turu değil, sağlık hizmetlerinin dışa aktarımını destekleyen, bölgesel kalkınmayı teşvik eden ve uluslararası ilişkileri sağlık alanında güçlendiren kapsamlı bir strateji olarak ortaya çıkıyor.