Kara Cuma kampanyasına Oktay Saral’dan sert tepki

Kara Cuma kampanyasına Oktay Saral’dan sert tepki
Yayınlama: 28.11.2025
7
A+
A-

Kara Cuma kampanyasına yönelik Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral’ın sert açıklamaları, hem siyasette hem de perakende sektörde geniş yankı buldu.

Oktay Saral’ın Açıklamaları ve Talepleri

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral, her yıl Kasım ayının dördüncü Cuma günü dünya çapında yürütülen Kara Cuma indirim kampanyasına yönelik sert bir eleştiri yöneltti. Saral, bu kampanyanın “Cumanın bereketine, maneviyatına dil uzatan, ne geleneklerimizle ne de toplumumuzun hassasiyetiyle bağdaşmadığını” vurguladı ve gereken idari ve hukuki adımların derhal atılmasını talep etti.

Saral, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:

“Bir kısım mağazaların ‘Kara Cuma’ adı altında, bu milletin asırlardır mübarek bildiği Cuma gününün kutsiyetini reklam malzemesi hâline getirmesi asla kabul edilemez. Cumanın bereketine, maneviyatına dil uzatan, ticari kazanç uğruna değerlerimizi aşındıran bu anlayış; ne geleneklerimizle ne de toplumumuzun hassasiyetiyle bağdaşmaktadır. Bu ucuz pazarlama taktikleriyle milletin maneviyatını hedef alanlara karşı gerekli idari ve hukuki adımlar derhâl atılmalıdır.”

Bu açıklamaların ardından Saral, denetim mekanizmalarının devreye girmesi gerektiğini ve “Kara Cuma” ibaresini kasıtlı şekilde kullananların yaptırımlarla karşılaşması gerektiğini belirtti. “Cuma, bu millet için kara değil; nurun, rahmetin, kardeşliğin ve bereketin günüdür. Kimsenin bunu gölgelemeye, kirletmeye hakkı yoktur,” diyerek dini ve kültürel hassasiyetlere vurgu yaptı.

Kara Cuma’nın Kökeni ve Küresel Etkisi

“Kara Cuma”, Amerika Birleşik Devletleri’nde Şükran Günü’nü (Thanksgiving) takip eden ilk Cuma gününe verilen isimdir. Bu gün, perakendecilerin yılın en büyük indirimlerini sunduğu bir dönem olarak kabul edilir; mağazaların finansal kayıtları kırmızıdan (zarar) siyaha (kâr) dönüştüğü için “kara” ifadesi kullanılır. 2023 yılında küresel e‑ticaret satışları Kara Cuma’da %15,4 artış göstererek 10 milyar dolar seviyesine ulaştı.

Türkiye’de ise ilk kez 2015 yılında yaygınlaşmaya başlayan kampanya, özellikle genç tüketiciler arasında popülerlik kazanmış, büyük perakende zincirleri ve online platformlar üzerinden yoğun indirimler sunulmaktadır. Ancak bu büyüme, kültürel ve dini değerlerle çelişen bir ticari algı yaratmakta ve eleştirilerin odak noktası olmaktadır.

Diğer Aktörlerin ve Toplumun Tepkileri

Saral’ın açıklamalarını takiben çeşitli sivil toplum kuruluşları ve din adamları da kampanyanın “toplumun manevi dokusuna zarar verdiği” görüşünü paylaştı. Öte yandan perakende sektörü temsilcileri, “Kara Cuma, tüketicilere ekonomik fayda sağlayan bir fırsattır; yasa dışı bir uygulama değildir” diyerek geri dönüş yaptı.

İktisat Bakanlığı ise konuyla ilgili bir çalışma başlatarak “tüketici hakları ve dini duyarlılıkların dengelenmesi” amacıyla bir komisyon oluşturacağını duyurdu. Uzmanlar, bu tür kampanyaların yasal çerçevede düzenlenmesi gerektiğini ve “kamuoyu bilincinin artırılması” için eğitim programlarının hazırlanmasının faydalı olacağını belirtiyor.

Sonuç olarak, Oktay Saral’ın sert uyarısı, Kara Cuma’nın sadece bir pazarlama stratejisi olarak kalmayıp, aynı zamanda toplumsal değerler ve hukuki normlarla da yüzleşmesi gerektiğini ortaya koydu. İlerleyen dönemde alınacak kararlar, hem tüketicilerin haklarını koruyacak hem de geleneksel Cuma gününün manevi anlamını gözeten bir dengeyi sağlayabilir.

Bir Yorum Yazın


Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.