Türkiye’nin İlk Halı Bayramı İstanbul’da

Türkiye’nin İlk Halı Bayramı İstanbul’da
Yayınlama: 30.11.2025
4
A+
A-

İstanbul’da Kapalıçarşı’da düzenlenen Türkiye’nin ilk Halı Bayramı, Türk halısının kültürel ve ekonomik değerini vurgulamak, “Türk halısı” markasını güçlendirmek ve tüm Türk dünyasını kapsayan büyük bir organizasyonun temellerini atmak amacıyla gerçekleştirildi.

Etkinliğin Amacı ve Önemi

İstanbul Halı İhracatçıları Birliği (İHİB) yöneticileri, halının kültürel mirasını yerli ve yabancı ziyaretçilere tanıtmak, Türk halısı markasını küresel pazarda daha görünür kılmak ve gelecekte yıllık bir etkinlik haline getirmek için ilk Halı Bayramı’nı Kapalıçarşı’da düzenledi.

Organizasyon ve Katılımcılar

Etkinliğe, İstanbul Halı İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hayri Diler, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mustafa Gültepe, Vali Yardımcısı Mustafa Kaya ve sektörden çok sayıda üretici, ihracatçı ve akademisyen katıldı. Katılımcılar arasında halı tasarımcıları, makine halısı üreticileri, el dokuma ustaları ve genç girişimciler yer alarak farklı bakış açıları sundu.

Gelecek Planları ve Uluslararası Vizyon

Ahmet Hayri Diler, “Bu ilk Türk Halı Bayramı fikri, Türkmenistan ziyareti sonrasında ortaya çıktı. Türkmenistan’da bir Halı Bakanlığı var; biz neden halı bayramı düzenlemiyoruz?” diyerek, Türk dünyasını kapsayan bir festival hedefini açıkladı. Azerbaycan, Uygur, Afganistan, Kırgızistan ve Özbekistan gibi halı dokuma geleneklerine sahip ülkelerle iş birliği yapılması planlanıyor. İlerleyen yıllarda etkinliğin bir haftalık sürece genişletilmesi, konferanslar, sergiler ve atölye çalışmalarıyla desteklenmesi amaçlanıyor.

Halının Ekonomik ve Kültürel Değeri

Türkiye, dünya çapında makine halısı ihracatında Çin ile rekabet ediyor. Ancak el halıcılığı hâlâ önemli bir istihdam kaynağı ve kırsal bölgelerde göçün önlenmesine katkı sağlıyor. Bursa ve Hereke’de ipek kozacılığı, yün işleme ve kilim üretimi gibi yan sektörler de geniş iş alanları yaratıyor. Diler, “El halıcılığında yeniden eski ihtişamımıza kavuşmayı hedefliyoruz. Türkiye’de hâlâ ciddi bir dokuyucu potansiyeli var.” diyerek sektörün sürdürülebilirliğine vurgu yaptı.

Geleneksel Dokumacının Hikâyesi

Yaklaşık 30 yıldır halı dokumayı annesinden öğrenen Yeter Hanım, “Halı dokumak için önce yünü temizler, tarar, ip haline getiririm. Sonra boyar ve dokurum. Annem çeyizlik halılarımızı aynı yöntemle yapardı.” şeklinde duygusal bir anekdot paylaştı. Bu kişisel deneyim, halıcılığın nesilden nesile geçen bir kültür mirası olduğunu gösteriyor.

Sonuç ve Beklentiler

İstanbul’da bir günlük olarak başlayan bu etkinlik, önümüzdeki yıllarda Sultanahmet ve şehrin diğer tarihi mekanlarında devam edecek bir dizi programla genişleyecek. Organizatörler, “İnşallah bu etkinlik tüm Türk dünyasını kapsayan büyük bir organizasyona dönüşecek.” diyerek, halının hem kültürel hem de ekonomik boyutlarını dünya sahnesine taşıma vizyonunu yinelediler.

Bir Yorum Yazın


Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.