Bulgaristan’ın dört bir yanında, on binlerce gösterici ülke genelinde sokakları ve meydanları doldurdu. Özellikle başkent Sofya’da, Ulusal Meclis binası önünde toplanan kalabalık, Bulgaristan ve Avrupa Birliği (AB) bayrakları taşıyarak “istifa” sloganları attı. Gösterilerin temel talebi, 2026 yılı bütçe tasarısının şeffaf olmaması ve hükümetin yolsuzluk iddialarıdır.

Protestoların bir kısmı barışçıl ilerlerken, güvenlik güçleriyle zaman zaman çatışmalar yaşandı. Göstericiler, parti merkezlerinin önünde kurdukları barikatlara taş, şişe ve maytap attı; çöp konteynerleri ateşe verildi ve bir polis aracı zarar gördü. Yetkililer, kalabalığa göz yaşartıcı gaz (GAZ) ile müdahale etti. Bu müdahaleler sonucunda 2 polis memuru yaralandı ve 10 kişi gözaltına alındı.
Protestolara muhalefet partileri, sivil toplum kuruluşları ve gençlik örgütleri de katıldı. Katılımcılar, hükümetin yolsuzlukla mücadele etmeyi reddetmesinin yanı sıra, yeni bütçe tasarısının sosyal güvenlik katkı payı ve temettü vergilerini artırma yönündeki planlarını da protesto ettiklerini belirtti. Bu ekonomik önlemlerin, zaten zor durumda olan vatandaşların üzerindeki baskıyı artıracağı vurgulandı.
Bulgaristan Cumhurbaşkanı Rumen Radev, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, yaşanan şiddetin “mafyanın protestoculara karşı bir provokasyonu” olduğunu iddia etti. Radev, “Şiddet durmalı, herkes yasalara uymalı. Bulgaristan halkı bu hükümete ‘hayır’ demiştir. Tek çıkış yolu istifa ve erken seçimdir” ifadelerini kullandı. Bu açıklama, muhalefet liderleri tarafından eleştirilerek, hükümetin sorumluluktan kaçtığı iddia edildi.
Bulgaristan, 1 Ocak 2026 itibariyle Euro’yu resmi para birimi olarak kabul etmeye hazırlanıyor. Ancak halkın büyük bir kesimi, bu geçişin ülkenin ekonomik egemenliğine zarar vereceği ve fiyat artışlarına yol açacağı endişesini taşıyor. Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde, Euro bölgesine girmesi halinde Bulgaristan’da ani enflasyon artışı riski olduğunu daha önce uyarı yapmıştı. Bu ekonomik belirsizlik, protestoların arka planındaki ikinci büyük motivasyon olarak öne çıkıyor.
AB yetkilileri, Bulgaristan’daki gösterilere “demokratik bir ifade özgürlüğü” olarak bakıyor ve diyalog çağrısında bulunuyor. Öte yandan, AB içindeki bazı ülkeler, Bulgaristan’ın bütçe disiplinine ve yolsuzlukla mücadeleye daha fazla odaklanması gerektiğini vurguluyor. Uzmanlar, eğer hükümet bu baskıyı görmezden gelirse, protestoların ülke içinde daha da yayılabileceği ve erken seçimlerin gündeme gelebileceği konusunda uyarıyor.