Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen törene katılan Erdoğan, “Yasama ve yargı organlarımızın saygıdeğer temsilcileri, adalet teşkilatımızın kıymetli mensupları, değerli hakim ve savcılarımız; sizleri en kalbi duygularımla hürmetle selamlıyorum” diyerek konuşmasını başlattı.
“Adalet, devlet ve toplum düzenimizin mihveridir. Varlığı en yüksek fazilet, yokluğu ise toplum hayatı için felakettir.” ifadeleriyle konunun önemini vurguladı.


Erdoğan, 25 bini aşkın hakim ve savcımızın 9 812’sinin kadın olduğunu ve “28. ve 18. dönemde dereceye giren 8 genç arkadaşımızdan beşinin kadın olması da takdire şayandır” diyerek kadın yargı mensuplarının artışına dikkat çekti.
Başörtülü yargı mensuplarına yönelik “edep ve ahlak sınırlarını aşan hazımsızlıklara” değindi ve Türkiye’nin bu tür olumsuzlukları geride bıraktığını belirtti.
2002 yılında 9 349 olan hakim ve savcı sayısının, yeni kura sonuçlarıyla 26 803’e ulaşacağını duyurdu. Adli yargı mahkemelerinin sayısının 3 581’den 8 681’e, idari yargı mahkemelerinin ise 146’dan 239’a çıkarıldığını kaydetti.
Son 2,5 yılda 3 474 yeni mahkeme ve istinaf dairesi kurulduğunu, dosya görülme sürelerinin Avrupa ortalamalarının çok altında olduğunu, örneğin idari yargıda ortalama 168 gün, Fransa’da 314 gün olduğunu belirtti.
“Sevgili genç kardeşlerim, sizler adalet neferi olarak memleketin her köşesinde görev yapacaksınız. Maaşını alıp arabasına binen bir çalışan değil, vicdani, hür akıllı, hür kalpli bir vatan evladı olarak çalışacaksınız.” diyerek genç hakim ve savcıları motive etti.
Erdoğan, hâkim ve savcıların yalnızca karar veren değil, aynı zamanda “hakikat avcıları” olduklarını, toplumsal algıda adaletin merkezi figürü hâline geldiklerini vurguladı.
Yargının bağımsızlığına, siyaset ve medyanın saygısına ihtiyaç duyulduğunu, son aylarda yargı mensuplarına yönelik tehdit ve tacizlerin “adaletin önünde maskelerin düşmesinden duyulan endişe” kaynaklı olduğunu ifade etti.
“Rüşvet, irtikap, ihaleye fesat karıştırma gibi nitelikli suçların işlendiğine dair yeterli şüphe olduğunda savcılık kamu davası açmak zorundadır.” diyerek hukukun üstünlüğünün altını çizdi.
Bu kapsamda, adalet sisteminin şeffaf, hızlı ve toplumsal güveni yüksek bir yapıya kavuşması için çalışmaların sürdürüleceği vurgulandı.