İstanbul’da gerçekleştirilen basın toplantısında Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, NATO Askeri Komite Başkanı Amiral Giuseppe Cavo Dragone’un Rusya’ya yönelik önleyici saldırı ihtimalini gündeme getirmesine yanıt verdi. Başkan Vucic, “Rusya’nın NATO’dan gelecek bir önleyici saldırıya taktik nükleer saldırı ile karşılık vermesine hiç şaşırmam” diyerek, olası bir nükleer dönüm noktasına dikkat çekti.

Vucic, basın toplantısında NATO’nun en üst düzey askeri yetkilisinin bu seçeneği “değerlendirdiğini” ve “Rusya’nın da muhtemel bir karşılık için hazırlandığını” daha önceki açıklamalarında dile getirdiğini hatırlattı. “Ne yazık ki içinde bulunduğumuz gerçeklik bu,” diyerek, bölgedeki tansiyonun yükselişini vurguladı. Ukrayna savaşı bağlamında, “Rusya’nın taktik nükleer saldırı dahil olmak üzere, bugüne kadar gördüğümüz şeylerle kıyaslanamayacak kadar sert bir cevap vermesine hiç şaşırmam” ifadesi, uluslararası güvenlik uzmanları tarafından yakından izleniyor.
Vucic, ayrıca Rus ordusunun Ukrayna’nın doğusundaki ilerleyişine değinerek, “Donetsk’e bağlı Krasnoarmeysk (Pokrovsk) şehrinin ele geçirilmesi, Krasnyi Lyman, Kupyansk, Vovchansk, Siversk, Kostiantynivka ve Hulyapol (Zaporijya) gibi kritik noktaların Rus kontrolüne geçmesi” şeklinde bir dizi gelişmeyi listeledi. Bu başarıların “herkesin aşırı gergin olduğu ve neyin yaşanabileceğinin sorgulanır hale geldiği” bir ortam yarattığını belirtti.
Amiral Giuseppe Cavo Dragone, yakın zamanda ABD merkezli Financial Times gazetesine verdiği röportajda, NATO’nun Rusya’nın hibrit saldırılarına karşı “daha saldırgan” bir strateji benimseme ihtimalini değerlendirdiğini açıkladı. Dragone, “Bu tür önleyici adımlar, bir savunma eylemi olarak nitelendirilebilir” ve “Bizim muhtemel düşünme ve eylem kalıbımızın ötesindedir” ifadeleriyle, ittifakın olası askeri yanıtını çerçevelendirdi.
Uzmanlar, Vucic’in açıklamalarının bölgedeki gerilimi daha da artırabileceği konusunda uyarıda bulunuyor. Bir nükleer tepkinin olası bir senaryoya dönüşmesi, sadece Avrupa güvenliğini değil, küresel istikrarı da tehdit edebilir. NATO’nun resmi bir yanıtı henüz gelmemiş olsa da, Vucic’in sözleri, İstanbul, Brüksel ve Moskova arasında diplomatik gerilimin yükselmesine işaret ediyor.
Birçok Avrupa lideri, Vucic’in uyarılarını “ciddi bir risk” olarak nitelendirirken, Rusya yetkilileri ise “kendi güvenlik kaygılarını göz ardı etmeyecek”lerini belirtti. Bu ortamda, NATO’nun konsensüs mekanizması içinde bir önleyici saldırı kararı alması durumunda, Sırbistan gibi bölgesel aktörlerin tutumu kritik bir rol oynayacak.
Sonuç olarak, Vucic’in açıklamaları, NATO‑Rusya ilişkilerinde yeni bir dönemin habercisi olabilir. Gerginliğin artması, Avrupa’da nükleer güvenlik protokollerinin gözden geçirilmesine ve kriz yönetim mekanizmalarının yeniden yapılandırılmasına yol açabilir. İlerleyen haftalarda, bu söylemlerin diplomatik alanda nasıl bir yansıma bulacağını izlemek, uluslararası güvenliğin seyrini anlamak açısından hayati önem taşıyacak.