Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Hindistan basınına yaptığı açıklamada, “Ukrayna’daki özel askeri operasyonumuz, savaşı başlatmak için değil, belirlenen stratejik hedeflere ulaşıldığında sona ermek üzere tasarlandı” ifadelerini kullandı. Putin, bu hedeflerin tam olarak ne olduğunu net olarak açıklamasa da, Rusya’nın askeri ve siyasi kazanımlarının “savaşın son noktasını” oluşturduğunu vurguladı.


Röportaj sırasında Putin, Rusya‑Hindistan iş birliğinin son yıllarda önemli bir ivme kazandığını belirtti. Enerji, savunma ve teknoloji alanlarında iki ülkenin ortak projeler geliştirdiğini, özellikle savunma sanayii konusunda yeni anlaşmaların müzakere aşamasında olduğunu söyledi. Bu bağlamda, Hindistan’ın Rus savunma sistemlerine olan talebinin arttığı ve bu durumun bölgesel güç dengeleri üzerinde etkili olabileceği ifade edildi.
Putin, 2 Aralık’ta ABD Başkanı Donald Trump’ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff ve damadı Jared Kushner ile yaptığı görüşmenin “çok faydalı” olduğunu belirtti. Görüşmenin uzun sürdüğünü ve ABD’nin barış planındaki her maddenin ayrıntılı bir şekilde ele alındığını dile getirdi. Ancak Putin, ABD’nin “Ukrayna’da barış sağlama” çabalarını “siyasi ve ekonomik çıkarlar” çerçevesinde değerlendirdiğini ve bu planın Rusya’nın güvenlik endişelerini tam olarak karşılamadığını savundu.
Putin, “Özel askeri operasyonumuz bir başlangıç değil, bir bitiş girişimidir” diyerek, Rusya’nın savaşın son aşamasına odaklandığını vurguladı. Moskova’nın önceden belirlediği hedefler arasında, Ukrayna’nın “stratejik kritik bölgelerinde” tam kontrol, “kurtarılmış” bölgelerde yeni siyasi düzenlemeler ve “Rusya’nın güvenliğini tehdit eden unsurların ortadan kaldırılması” yer aldığını söyledi. Bu hedeflerin gerçekleşmesi halinde, Rusya’nın askeri varlığını azaltacağını ve mevcut çatışmanın sona ereceğini belirtti.
Bu açıklamalar, NATO ve Batı ülkelerinin eleştirilerini yeniden gündeme getirdi. Birçok analist, Putin’in sözlerini “savaşın uzaması riskini artıran bir stratejik mesaj” olarak yorumlarken, bazı uzmanlar da Rusya’nın hedeflerine ulaşması halinde bölgedeki istikrarın yeniden sağlanabileceğine işaret etti. Uluslararası ilişkiler uzmanları, bu tür açıklamaların diplomatik çabaları zorlayabileceğini, ancak aynı zamanda pazarlık masasına yeni bir perspektif getirebileceğini belirtiyor.