Emrullah Köroğlu, uzun yıllardır moda ve sosyal sorumluluk projelerini birleştiren “dokunarak tasarlayan sanatçısı” kimliğini pekiştirmişti. “Her bir annenin hikâyesi bir renk, bir doku ve bir kesim olarak benim için birer mesajdı” diyerek projenin temelini anlattı.
Köroğlu, Avcılar Engelliler Derneği ile bir araya gelerek, engelli çocuğu olan annelerin günlük yaşamlarındaki zorlukları daha iyi anlamak ve bu deneyimi tasarıma yansıtmak istedi.

Her bir elbise, anneyle yapılan derinlemesine sohbetler sonucunda ortaya çıkan kişisel bir hikâyeyi taşıyor. Renk paleti, huzur ve umudu temsil eden pastel tonlar ile zenginleştirilirken, kumaş seçiminde organik pamuk ve ipek gibi doğal dokular tercih edildi. Kesimler ise anne adaylarının güçlü ve asil duruşunu vurgulamak için hafif omuz detayları ve akıcı siluetlerle oluşturuldu.
“Kumaşın her bir ipliği, bir annenin sevgi dolu dokunuşunu anımsatıyor” diye belirten Köroğlu, tasarımların sadece görsel değil, aynı zamanda duygusal bir iyileşme aracı olduğunu vurguladı.
Etkinlik, iş insanı Mehmet Yıldırım, sanatçı Nazan Cemcem, Nazan Cemcem Korosu, İstanbul’u Sevenler Sanat ve Kültür Derneği Başkanı Gül Şen ve Avcılar Engelliler Derneği iş birliğiyle gerçekleşti. Nazan Cemcem’in liderliğinde hazırlanan sahne kostümleri de Köroğlu’nun özel tasarımlarıyla bütünleşerek, izleyicilere göz alıcı bir görsel şölen sundu.
Etkinlik sırasında Cemcem, “Kadın gülerse dünya güzelleşir” sözlerini tekrarlayarak, katılımcıların duygusal bir bağ kurmasını sağladı.
Elbiseler sahneye çıktığında, anne adayları gözyaşlarını ve gülümsemelerini bir arada yaşadılar. “Bize sadece bir elbise değil, değer verildiğimizi hissettirdiniz” diyen anneler, tasarımların görünmeyen emeği ve çabayı görünür kıldığını belirttiler.
Bu anlar, modanın bir gösteri olmaktan çıkıp, ruhanın onarımı ve toplumsal dayanışmanın bir ritüeline dönüşmesini sağladı.
Emrullah Köroğlu, bu projeyi “modanın sadece şıklık değil, derin bir insanlık mesajı taşıyabileceğinin canlı bir kanıtı” olarak tanımladı. Sosyal medya notunda “İyiliğin modası hiç geçmesin…” diyerek, bu tür projelerin sürdürülebilir olmasını temenni etti.
Uzmanlar, bu tür kapsayıcı moda girişimlerinin toplumsal farkındalığı artırdığı ve benzer projelerin diğer ilçelerde de örnek alınması gerektiği konusunda görüş birliği içinde.
Avcılar’da başlayan bu iyilik dalgasının, İstanbul’un diğer semtlerine ve ülke genelindeki moda camiasına yayılarak, tasarımın gücünü insanlıkla birleştiren bir köprü oluşturması bekleniyor.