Take Back Action, kendisini “şiddet içermeyen sivil direniş grubu” olarak tanımlayan bir aktivist hareketidir. Grup, servet eşitsizliğinin artması ve zenginlerin vergilendirilmesinin yetersiz kalması nedeniyle acil bir eylem gerektiğini savunuyor. Bu doğrultuda, Ritz London gibi lüks bir mekâna yönelerek, hem medyanın ilgisini çekmeyi hem de toplumsal bir mesaj vermeyi amaçladılar.
Görüntülerde, üç protestocu otelin lobisine üç büyük bavul taşıyarak giriyor. Noel ağacına yaklaştıklarında, bavullardaki fermuarları açıp torbalarca gübreyi yere döküyorlar. Gübre yığınları, otelin zenginliğine ve lüksüne karşı bir isyan sembolü olarak yer alıyor. Eylem sırasında ellerinde “Aşırı zenginlerin lüksü değil, toplumun adaleti önemli” ve “Zenginlerden daha yüksek vergi alın” yazılı pankartlar taşıyan protestocular, seslerini yükseltiyor.


Gübre döküldükten kısa bir süre sonra otel çalışanları olay yerine müdahale ediyor. Protestocular, lobiden dışarı çıkartılıyor ve otel güvenlik ekipleri durumu kontrol altına alıyor. Otel yönetimi, olayın “beklenmedik ve rahatsız edici” olduğunu belirterek, temizlik ve hasar tespiti için uzman ekipler gönderdi.
Mayfair‑Piccadilly bölgesindeki Metropolitan Polis, olayla ilgili “suç teşkil eden hasar” ihbarı aldığını doğruladı. Polis, lobide büyük miktarda at gübresi bulunduğunu ve bu durumun hijyen ve güvenlik riskleri yarattığını belirtti. Şu ana kadar herhangi bir gözaltı yapılmadı, ancak soruşturma devam ediyor.
Eylem sonrasında, otel binasının önünde tekrar toplanan aktivistler, “Eşitsizlik saçmalıktır” ve “Zenginlerden vergi alın” yazılı dövizler taşıyarak mesajlarını tekrarladı. Sosyal medyada #RitzGubre ve #TakeBackAction etiketleriyle paylaşılan görseller, olayın uluslararası medyada geniş yer bulmasına neden oldu.
Bu protesto, sadece bir otelde gerçekleşen bir olay olmanın ötesinde, küresel ölçekte servet dağılımı ve vergilendirme politikaları üzerine yeni bir tartışma başlatmış durumda. Ekonomistler, bu tür radikal eylemlerin kamuoyu üzerindeki etkisini ve politika yapıcıları nasıl zorlayabileceğini değerlendiriyor.