“Şunu unutmayalım ki yetişkinlerin başları ekranlara gömülü olduğu sürece çocuklar da farklı bir yol izlemeyeceklerdir,” diyerek Emine Erdoğan, dijital dönüşümün aile üzerindeki baskısını çarpıcı bir dille dile getirdi. Günlük ekran süresinin 6 saatin üzerinde olduğu verisini paylaşarak, çocukların sağlıklı gelişimi için ailelerin sorumluluk alması gerektiğini vurguladı.

Konuşmasında ayrıca, “Dijital Çağda Çocuk Medyası: Aileyi Güçlendirmek, Değerler İnşa Etmek” temalı zirvenin amacının, çocukların medya okuryazarlığını artırmak ve güvenli içerik üretimini teşvik etmek olduğunu belirtti.
Erdoğan, “Çocuklarımıza ‘dijital yerli’, bize ‘dijital göçmen’ deniliyor” sözleriyle, dijital ekosistemin aslında yetişkinler tarafından inşa edildiğini, bu yüzden sorumluluğun da aynı yetişkinlerde olduğunu hatırlattı. “Temelini biz attık, çimentosunu biz döktük” ifadesiyle, dijital dünyanın kontrolünün ailelerde olması gerektiğini vurguladı.
“Fakat gelin önce iğneyi kendimize batıralım. Çünkü çocukların hayatlarını doğdukları ilk andan itibaren dijitalleştiren bizleriz,” diyerek ebeveynlerin kendi dijital alışkanlıklarını gözden geçirmesi gerektiğini belirtti.
Emine Erdoğan, “Çocukların her insanın hakkı olan ‘unutulma hakkı’ elinden alınıyor” diyerek, sosyal medyada sürekli iz bırakmanın mahremiyet sorununu ortaya çıkardığını açıkladı. Çocukların her anının dijital ayak izi oluşturduğunu ve bu durumun uzun vadede kimlik ve güvenlik risklerine yol açabileceğini ifade etti.
Erdoğan, TÜİK’in 2024 Çocuklarda Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması sonuçlarına dayanarak, 6‑15 yaş arasındaki çocukların %91’inin internete erişimi olduğunu ve %84’inin video izlediğini, %73’ünün oyun oynadığını, %72’sinin sosyal medyayı kullandığını belirtti. Ayrıca, “Cep telefonları hafızayı bozuyor, bilişsel becerileri azaltıyor ve antisosyal davranışları tetikliyor” şeklinde uyarıda bulundu.
Erdoğan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın hazırladığı “Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi”ni imzalayarak, bu alanda Türkiye’nin öncü bir adım attığını vurguladı. Sözleşmenin, çocukların dijital ortamlarda güvenliğini sağlamak, haklarını korumak ve ebeveynlere rehberlik sunmak amacıyla hazırlandığını söyledi. Ayrıca, 15 yaş altı çocuklara yönelik sosyal medya düzenlemesinin de yakında hayata geçirileceğini duyurdu.
TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı, iletişim başkanı Burhanettin Duran, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ve İstanbul Valisi Davut Gül gibi yüksek profilli isimlerin katıldığı açılış programı, çocuk korosunun şarkılarıyla renklendi. Üç ana panelde, “Çocuk Medyasında Meydan Okumalar ve Fırsatlar: Aile ve Toplumun Ortak Sorumluluğu”, “Gizli Kodlar, Açık Riskler: Çocuk İçeriklerinde Kimlik ve Değer İnşası” ve “Gelecek Nesiller için Yol Haritası: Politikalar, İş Birliği ve Çözümler” konularında uluslararası uzmanlar görüşlerini paylaştı.
Zirve kapsamında TRT’nin tarihçesini anlatan LED tünel, yeni nesil dijital içeriklerin sergilendiği standlar ve “Çocuklar Büyüklerden Ne İster?” adlı 28 eserden oluşan çizim sergisi ziyaret edildi. Emine Erdoğan, bu eserlerin çocukların medya okuryazarlığını ve yaratıcılığını yansıtmasının önemine değindi.
Erdoğan, teknolojinin eğitim, sağlık, ulaşım ve sosyal yaşamda sayısız fayda sağladığını kabul ederken, “Toplumdan yana olan, insanlığa hizmet eden teknolojiyle barışık olunması gerektiğini” vurguladı. Dijital oyunların bilişsel becerileri geliştirecek şekilde tasarlanabileceği, sosyal medyanın ise gıda israfını önleyebilecek ilham platformu olabileceği gibi olumlu örnekler verdi.
Emine Erdoğan, “Dijital dünyada çocuk haklarını korumak, ailelerin güçlü, bilinçli ve sorumlu bir tutum sergilemesiyle mümkün” diyerek, tüm toplumun bu sürece katılımını istedi. “Her eve, her çocuğa güvenli bir dijital ortam sunmak, geleceğimizin teminatıdır” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.