Belçika’da 17 Aydır Süren Hükümet Krizi: Ahidar’a ‘Görüşlerinden Vazgeç, Bakanlık Verelim’ Baskısı

Belçika’da 17 Aydır Süren Hükümet Krizi: Ahidar’a ‘Görüşlerinden Vazgeç, Bakanlık Verelim’ Baskısı
Yayınlama: 06.12.2025
0
A+
A-

Belçika’da 17 Aydır Süren Hükümet Krizi ve Ahidar’ın Mücadeleci Tutumu

Belçika’nın başkenti Brüksel, 17 aydır devam eden hükümet kurma çabaları nedeniyle siyasi bir çıkmaza girmiş durumda. Ülkenin çok partili sistemi, koalisyon müzakerelerinin kırılgan doğası ve azınlık partilerin kilit rolü, kriz süresini uzatıyor. Bu ortamın merkezinde, Brüksel Milletvekili ve TFA Partisi Genel Başkanı Fouad Ahidar bulunuyor.

Ahidar, Brüksel Parlamentosu’nda Türkiye İnternet Gazeteciliği Derneği (TİGAD) Genel Başkanı Okan Geçgel ile yaptığı röportajda, kendisine uygulanan baskıları ve perde arkasındaki dinamikleri ayrıntılı bir şekilde anlattı.

“Değerlerimden vazgeçmem için baskı yapıldı” diyerek Ahidar, helal kesim, başörtüsü özgürlüğü ve Gazze konusundaki duruşunun, bazı siyasi çevreler tarafından kabul edilemez bir “şart” haline getirildiğini belirtti.

“Bana açıkça ‘Bu konulardaki tavrını değiştir, seni bakan yapalım’ dediler. Değerlerimi makam için terk edecek biri değilim.” şeklindeki alıntısı, teklifin ne kadar açık ve doğrudan olduğunu gösteriyor.

Ahidar’ın bu teklifi kesin bir “hayır” ile reddetmesi, koalisyon müzakerelerinin kilit noktasını oluşturdu ve 17 aydır bir hükümetin kurulmasını engelledi.

TFA Partisi’nin Kilit Konumu ve Seçim Sonuçları

Geçtiğimiz seçimlerde üç milletvekili çıkararak Brüksel Parlamentosu’nda “kurtarıcı” bir denge unsuru hâline gelen TFA Partisi, koalisyonun matematiksel denklemlerinde belirleyici bir rol oynuyor. İki milletvekilinin daha desteğine ihtiyaç duyulması, Ahidar’ı siyasi kulislerin en çok konuşulan figürlerinden biri hâline getirdi.

Partinin bu konumda olması, Ahidar’ın ilkeli duruşunun kriz çözümünü zorlaştırdığını ve kamuoyunun bu durumu “demokrasi sınavı” olarak nitelendirmesine yol açtı.

İslamofobi, Türkofobi ve Avrupa’nın Çifte Standartları

Röportajda Ahidar, İslamofobi ve Türkofobi’nin Avrupa siyasetindeki artışına da değindi. Özellikle Türkiye’nin Ayasofya’yı yeniden ibadete açması sonrası Batı ülkelerinin Türkiye’ye yönelik önyargılarının daha da belirginleştiğini savundu.

“Türkiye AB sürecinde sürekli çifte standarda maruz kalıyor. Türkiye’ye bakış hâlâ önyargılarla şekilleniyor.” şeklindeki ifadesi, bölgedeki jeopolitik gerilimlerin iç politikayı nasıl etkilediğini gösteriyor.

Bu tespitler, Okan Geçgel’in daha önce kaleme aldığı yazılarda vurgulanan “Batı’nın çifte standartları” eleştirisiyle uyumlu.

Göçmenlik, Sosyal Yardım ve Ahidar’ın Halkla İlişkileri

Ahidar, Brüksel’de uzun yıllardır evsizler, işsizler ve dezavantajlı gruplar için sosyal projeler yürütüyor. “Siyasete makam için değil, insanlara dokunmak için girdim. Bu çizgiden dönmem mümkün değil.” diyerek, politikayı toplumsal hizmetle birleştiren bir yaklaşım benimsedi.

Bu tutum, göçmen toplulukları ve sosyal yardım ağları içinde geniş takdir topladı ve Ahidar’ın “görünmez bir bariyer” ile karşılaştığına dair iddialarını güçlendirdi.

Gelecek: Yeni Seçim İhtimali ve Krizin Çözüm Perspektifi

Uzmanlar, mevcut çıkmazın kısa vadede aşılmasının zor olduğunu belirtiyor. Ahidar’ın taviz vermeyeceğini açıkça ilan etmesi, koalisyonun gerekli uzlaşmayı bulmasını imkânsız hâle getiriyor. Bu bağlamda, yeni bir seçim ihtimali giderek daha yüksek sesle konuşuluyor.

Seçimlerin ne zaman yapılacağı ve hangi partilerin yeni koalisyonu oluşturacağı hâlâ belirsiz, ancak Ahidar’ın duruşu, Belçika’da çok kültürlü bir demokrasinin sınırlarını ve dayanıklılığını test eden kritik bir referans noktası olarak kalacak.

Bir Yorum Yazın


Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.