Hacettepe Üniversitesi (HÜ), 1-7 Aralık Acil Sağlık Hizmetleri Haftası kapsamında düzenlenen lansman etkinliğiyle, kampüs içinde 55 Otomatik Eksternal Defibrilatör (OED) cihazını resmi olarak hizmete açtı. Bu cihazlar, yerli üretim olmaları ve tamamen Türkçe sesli talimatlar içermeleriyle öne çıkıyor; böylece sağlık alanı dışındaki bireylerin de doğru ve hızlı bir şekilde ilk yardım yapabilmesi hedefleniyor.

Etkinlikte ASELSAN Genel Müdür Yardımcıları Taha Yücel ve Alaattin Dökmen, ASELSAN Araştırma İşbirlikleri ve Teknoloji Transfer Müdürü Yusuf Erdem, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanı Prof. Dr. Ümit Kervan, HÜ yöneticileri ve tıp fakültesi öğrencileri bir araya geldi. Katılımcılar, cihazların yerel üretim avantajlarını ve kampüs güvenliğini artırmadaki rolünü vurguladı.
Proje kapsamında Sıhhiye Yerleşkesi’ne 20, Beytepe Yerleşkesi’ne ise 35 OED cihazı yerleştirildi. Cihazlar, yüksek trafikli koridorlar, laboratuvarlar ve öğrenci ortak alanları gibi yoğun insan akışının olduğu noktalara konumlandırıldı. Böylece acil bir durumda, kalp durması yaşayan bir kişi en yakın cihazla saniyeler içinde müdahale şansı yakalıyor.
Doç. Dr. Bülent Erbil, “Bu cihazlar, sadece sağlık profesyonelleri için değil, herkes için tasarlandı. Sesli komutlar sayesinde, cihazı açtığınızda adım adım ne yapmanız gerektiği anlatılıyor” dedi. Erbil, cihazın çalışma sürecini şu şekilde özetledi:
“Cihazı açın, pedleri takın, kabloyu bağlayın, ritim analiz edilsin ve şok önerildiğinde herkes geri çekilsin. Şok düğmesine basın.” Bu basit talimatlar, acil durumda panik yapmadan doğru müdahaleyi gerçekleştirmeyi mümkün kılıyor.
OED cihazlarının kalp masajı ile birlikte kullanılmasının hayati önemi, Dr. Elif Öztürk İnce tarafından da vurgulandı: “Şok, kalp ritmini yeniden başlatmak için kritik bir adımdır; doğru zamanda uygulandığında hayatta kalma şansını %70‑80 oranında artırır.”
Tıp fakültesi öğrencisi İntörn Dr. Busenur Gündüz, “Bu cihazlar sayesinde kampüste yalnızca bir telefonla değil, bir düğmeye dokunarak da hayat kurtarabiliyoruz. Hastaneye ulaşmadan önce müdahale edebilmek, temel yaşam desteğini çok daha güçlü kılıyor.” şeklinde konuştu.
HÜ, OED cihazlarını sadece iki yerleşkede sınırlı tutmayıp, önümüzdeki iki yıl içinde tüm kampüs binalarına ve çevre sağlık merkezlerine yaymayı hedefliyor. Ayrıca, ASELSAN ile iş birliği içinde geliştirilen bu yerli teknoloji, diğer üniversitelere ve kamu kurumlarına da aktarılabilecek bir model olarak değerlendiriliyor.
Bu adım, Türkiye’nin sağlık teknolojileri alanındaki yerli üretim kapasitesini göstermesi ve acil müdahale zamanını en aza indirgeyerek toplumsal sağlık güvenliğine katkı sağlaması bakımından büyük bir dönüm noktası olarak kabul ediliyor.