İmamoğlu’nun diploma davası! Salonda yaşananlar mahkeme başkanını kızdırdı

Ekrem İmamoğlu, sahte diploma iddialarına karşı Silivri’deki büyük bir salonda üçüncü kez hakim karşısına çıktı. Duruşma, yoğun katılım ve beklenmedik alkışlarla başladı; mahkeme başkanı ise düzeni sağlamak için sert uyarılarda bulundu.

Duruşmanın Başlangıcı ve Salondaki Atmosfer

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu, lisans diplomasının sahte olduğu iddiasıyla yargılandığı üçüncü oturumda saat 11.26’da salona girdi. Giriş anında tribünleri çalan alkışlar, sosyal medyada anlık paylaşımlara konu oldu ve duruşmanın Silivri Marmara Cezaevi yerleşkesindeki büyük salonunda gerçekleşmesi, davanın toplumsal yankısını daha da artırdı.

Mahkeme Başkanı’nın Sert Uyarısı

Durumun kontrolden çıkması üzerine mahkeme başkanı, izleyicilere “Duruşma düzenini bozmayın” diyerek sert bir uyarıda bulundu. Başkan, salondaki alkış ve tezahüratların mahkeme prosedürlerini aksattığını belirterek, “Bu tür davranışlar adaletin işleyişini tehlikeye atar” şeklinde açıklama yaptı. Uyarı, hem izleyicilerin hem de medyanın dikkatini çekti ve oturumun ilerleyişine dair merak uyandırdı.

İmamoğlu’nun Savunması ve Siyasi Çıkışları

Hakimin diplomanın geçerliliği konusundaki raporu sorusuna “Diplomam tamamen gerçek, sahte bir belge yok” diyerek yanıt veren İmamoğlu, davanın bir “kumpas” olduğunu iddia etti. “Bugüne kadar 12 kez heyet değişti, bu durum hem beni hem de hâkimi zor durumda bırakıyor” diye ekledi ve mahkemeye şunları söyledi: “Umarım sizin başınıza böyle bir şey gelmez.”

İmamoğlu ayrıca, “19 yaşında yargılanmak istemiyorum, hakkımı sonuna kadar aramaya devam edeceğim” diyerek gençlik yıllarına dair bir referans da yaptı. Bu ifadeler, savunmanın yalnızca hukuki bir mücadele değil, aynı zamanda siyasi bir direniş olduğunu gösterdi.

Görüşler, Yargı Süreci ve Olası Sonuçlar

Dava kapsamında savcılık, İmamoğlu hakkında TCK 53 kapsamında “belli haklardan yoksun bırakılma” yani siyasi yasak talep ediyor. Bu talep, gelecekteki siyasi kariyerini doğrudan etkileyebilecek bir kararın önünü açıyor. Uzmanlar, hâkimin “2 yıl 6 ay ile 8 yıl 9 ay arasında hapis” ceza aralığını belirleyebileceği uyarısında bulunurken, savunmanın güçlü olması halinde cezanın hafifletilebileceğini de vurguluyor.

Mahkeme sürecinin ilerleyişi, Türkiye siyasetinde yeni bir kırılma noktası oluşturabilir. İmamoğlu’nun duruşma performansı, halk desteği ve parti içi dinamikler, önümüzdeki haftalarda daha da belirginleşecek. “Adaletin tecelli edeceği bir karar bekliyoruz” diyerek İmamoğlu, hem yargıyı hem de kamuoyunu yakından izlemeye davet etti.