İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, futbol dünyasında şüpheli bahis ve şike faaliyetlerini ortaya çıkarmak amacıyla geniş çaplı bir soruşturma yürütüyor. Gözaltına alınan 39 kişi arasında aktif futbolcular, kulüp yöneticileri, teknik heyet üyeleri ve hakemler de bulunuyor. Şüphelilerin tümü, sağlık kontrolleri tamamlandıktan sonra ayrı ayrı Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne tutuklama talebiyle veya adli kontrol istemiyle sevk edildi.
Mert Hakan Yandaş, Metehan Baltacı, Murat Sancak ve Emrah Çelik gibi isimlerin sevk yazıları, davanın en kritik aşamalarından birine ışık tutuyor. Bu dört isim, hem sahadaki konumları hem de idari rolleri nedeniyle kamuoyunun yoğun ilgisini çekiyor.
Şüpheli listesinde ayrıca Alassane Ndao, Ahmet Okatan, Mehmet Emin Katipoğlu, Ümit Kaya gibi futbolcular ve yöneticiler de yer alıyor. Toplamda 29 kişi tutuklama talebiyle, 10 kişi ise adli kontrol talebiyle ayrı ayrı hakimliklere sevk edildi.

Mert Hakan Yandaş’ın sevk dosyasında, 04 Aralık 2021 – 26 Ekim 2025 tarihleri arasında 4.453.062 TL tutarında para transferi yaptığı; bu paranın büyük bir kısmının yasal bahis sitelerine yönlendirildiği belirtiliyor. Şüpheli Ersen Dikmen üzerinden yürütülen bu operasyonun, Yandaş’ın Fenerbahçe maçlarıyla doğrudan bağlantısı olmadığı, fakat sonuçları etkileme amacı taşıyan ayrı bir bahis faaliyeti olduğu iddia ediliyor.
Metehan Baltacı’nın ise Nesine adlı yasal bahis sitesinde üyelik kaydı bulunduğu, Galatasaray forması giydiği dönemde 27 maça bahis oynadığı ve “takım kazanır ve 2,5 üst gol olur” gibi kombinasyonlar üzerinden kazanç sağladığı tespit edildi. Dijital incelemeler, Baltacı’nın yasa dışı bahis platformları Tipo90, Totobo, Holiganbet gibi sitelere kullanıcı adı ve şifreyle giriş yaptığını gösteriyor.
Murat Sancak hakkında hazırlanan MASAK raporu, 2017’den itibaren kendi hesapları arasında toplam 1,157 işlem ve 1,226,000,000 TL tutarında para akışı sağladığını ortaya koyuyor. Raporda, Sancak’ın yönettiği firmalar aracılığıyla Adana Demirspor kulübüne yüksek meblağlarda transferler yaptığı, ayrıca şüpheli bahis çevreleriyle para akışının olduğu belirtiliyor.
Emrah Çelik ise Antalyaspor A.Ş.’nin ikinci başkanı konumundaydı. Açık kaynak araştırmaları, Çelik’in görev süresi boyunca Antalyaspor maçlarıyla ilgili çok sayıda yasal bahis verisi topladığını ve bu bahisleri “müsabaka sonucunu etkileme” amacıyla kullandığını gösteriyor.
Soruşturmanın sadece bireysel sporcuları değil, aynı zamanda kulüp yöneticilerini ve spor federasyonu içindeki karar mekanizmalarını da kapsadığı görülüyor. Uzmanlar, bu tür bir kapsamın Türkiye’de futbolun bütünsel bütünlüğüne ciddi bir tehdit oluşturduğunu vurguluyor.
Masumiyet karinesi hâlâ geçerli olmakla birlikte, sevk yazılarının kamuoyu önünde yayımlanması, sürecin şeffaflığına katkı sağlarken aynı zamanda ilgili kişilerin itibarını da zedeleyebiliyor. Savunma avukatları, “sevk yazısının sadece bir iddia aşaması olduğunu, kesin bir yargı kararı olmadığını” hatırlatarak sürecin adil yürütülmesi gerektiğini belirtiyor.
Bu gelişmeler, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ve ilgili kulüpler tarafından da yakından takip ediliyor. TFF, “Şike ve bahis suçlarına karşı sıfır tolerans politikası” benimseyerek, soruşturmanın sonuçlarına göre gerekli disiplin cezalarının uygulanacağını duyurdu.
Halk arasında bu tür bir skandalın yankıları, futbol tutkunları ve kamuoyu arasında geniş bir tartışma ortamı yarattı. Sosyal medyada #bahisveşike etiketiyle binlerce paylaşım yapılırken, bazı taraftar grupları ise “herkesin suçlu mu sanılıyor?” şeklinde tepkiler verdi.
Medya organları ise, soruşturmanın ilerleyişini adım adım analiz ederek, sevk yazılarının ortaya çıkmasıyla birlikte “sürecin yeni bir dönüm noktasına geldiği” şeklinde yorumlarda bulundu.
Önümüzdeki haftalarda, bu dört şüpheli hakkında mahkeme kararlarının ne olacağı ve Türkiye futbolunun itibarının nasıl yeniden inşa edileceği merakla bekleniyor.