Enflasyonla Mücadelede Özel Sektör Desteği

ATO Başkanı Gürsel Baran, enflasyonla mücadelede özel sektörün rolüne ve KOBİ’lerin finansman ihtiyacına dikkat çekti.

Enflasyonla Mücadelede Özel Sektör Desteği Vurgusu

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Müşterek Konsey Toplantısı’nda Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran, enflasyonun sürdürülebilir bir şekilde kontrol altına alınmasının özel sektör güveni için hayati olduğunu belirtti. “Enflasyonla mücadelenin kararlılıkla sürdürülmesi ve kısa sürede sonuç alınması, özel sektörün en önemli güven unsurudur.” diyerek sözlerine başladı. KOBİ’lerin, özellikle üretim, ticaret ve ihracat alanlarında uygun maliyetli ve erişilebilir finansmana ihtiyaç duyduğunu vurguladı.

Baran, aynı konuşmasında devlet borçları nedeniyle vadesi gelmiş ya da takipte olan borçların e‑haciz yoluyla mükelleflerin banka hesaplarına uygulanması sorununa da değindi. “Borç ödendikten sonra haciz hemen kaldırılmadığında işletmelerin nakit akışı sekteye uğrar, finansmana erişim zorlaşır.” ifadeleriyle, e‑hacizin bir gün içinde tamamlanması ve alt sınırın belirlenmesinin sektörel istikrar için kritik olduğunu söyledi. Vergi dairelerinin, her bir alacak için tutara bakmaksızın e‑haciz yapabildiği, bu durumun da şeffaflık ve adalet açısından yeniden ele alınması gerektiği kaydedildi.

Baran, enerji, lojistik, hammadde ve işçilik maliyetlerindeki artışların KOBİ’leri zorladığını hatırlatarak, TOBB’un bu yıl ikinci kez sağladığı “Nefes Kredisi” uygulamasının çok kıymetli olduğunu, fakat “reel sektörün daha fazla desteğe ihtiyacı var” şeklinde bir değerlendirme yaptı. Bu kredinin, yüksek enflasyon ortamında işletmelerin faaliyetlerini sürdürebilmeleri için bir nefes aldırdığı, ancak tek başına yeterli olmadığı, hükümet ve bankaların ortak çabalarıyla daha kapsamlı finansman paketlerinin oluşturulması gerektiği vurgulandı.

Baran, küresel jeopolitik değişimler, tedarik zinciri yeniden yapılandırmaları, dijitalleşme ve yeşil dönüşümün üretim süreçlerini yeniden şekillendirdiği bir dönemde, Türkiye’nin rekabet gücünü koruması için koruyucu politikalar yerine teşvik edici yaklaşımlara yönelmesi gerektiğini belirtti. Son olarak, enflasyonla mücadelede özel sektörün aktif rol almasının, ülke ekonomisinin uzun vadeli istikrarı için “kaçınılmaz bir gereklilik” olduğunu ifade ederek konuşmasını sonlandırdı.