Hazar Enerji Koridoru ile Birliktelik Vurgusu

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Hazar’ın Türk Dünyası’nı birleştirmesi gerektiğini ve Yeşil Enerji Koridoru projesinin bölgesel enerji entegrasyonundaki önemini vurguladı.

İstanbul’da Bakanlar Buluşması

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Enerji Bakanları toplantısına ev sahipliği yaptı. Toplantıya Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Macaristan ve Kuzey Kıbrıs gibi ülke temsilcileri katıldı. “Hazar’ın Türk Dünyası’nı ayırmasını değil birleştirmesini sağlamalıyız” diyerek, bölgesel enerji iş birliğinin stratejik gerekliliğine işaret etti.

Yeşil Enerji Koridoru Projesi

Orta Asya’da üretilecek yenilenebilir enerji kaynaklı elektriğin Hazar’ın batısına taşınmasını hedefleyen “Yeşil Enerji Koridoru” projesi, “bölgenin potansiyelini hayata geçirerek elektriği önce Türkiye pazarına, buradan da Avrupa’ya taşıyacağız” şeklinde açıklanıyor. Bayraktar, proje kapsamında Azerbaycan, Gürcistan ve Bulgaristan ile ortak çalışmalar yürütüldüğünü, ayrıca Azerbaycan‑Kazakistan‑Özbekistan arasında ayrı bir anlaşma imzalandığını belirtti.

Projenin teknik altyapısı, TANAP ve Hazar Geçişli Boru Hattı (HGBH) gibi mevcut enerji hatlarıyla entegre edilecek. Bayraktar, “30 yıllık hayalimiz olan Hazar Geçişli Boru Hattıyla Türkiye’ye doğal gaz ulaştırma hedefimiz somut adımlara dönüştü” diyerek, bölgenin doğal gaz potansiyelinin de bu çerçevede değerlendirilmekte olduğunu vurguladı.

Enerji Güvenliği ve Ekonomik Potansiyel

Bayraktar, TDT’nin 180 milyonluk nüfus, 4,5 milyon km² coğrafya ve 2 trilyon dolar üzerindeki ekonomik büyüklüğüyle küresel enerji piyasalarında “oyun değiştirici” bir konuma sahip olduğunu hatırlattı. “Dünya doğal gaz rezervlerinin onda biri bu coğrafyada bulunmakta” ifadeleri, bölgenin stratejik önemini pekiştiriyor.

Türkiye’nin geniş doğal gaz dağıtım altyapısı sayesinde, BOTAŞ aracılığıyla 22 farklı ülke ve 33 şirketten doğal gaz temin edildiği ve bu yıl ilk kez Türkmenistan’dan da gaz ithalatının başladığı belirtilerek, enerji güvenliğinin çok‑ulusal bir çerçevede nasıl sağlandığı ortaya kondu.

Ayrıca Azerbaycan ve Katar ile Suriye’ye doğal gaz sağlanması, Somali ve Pakistan’da arama sahaları için yapılan anlaşmalar ve Socar, MOL, MVM, Kazmunaygaz, Turkmengaz gibi şirketlerle geliştirilen ortaklıklar, bölgesel enerji ağının çeşitliliğini ve dayanıklılığını artırıyor.

Yenilenebilir Enerjide Kritik Mineraller ve Gelecek Vizyonu

Bayraktar, enerji dönüşümünün sadece elektrik üretimiyle sınırlı kalmadığını, kritik minerallerin (lityum, kobalt, nadir toprak elementleri) da bu sürecin temel yapıtaşları olduğunu vurguladı. TDT bünyesinde madenler üzerine odaklanan bir bakanlar toplantısının düzenlenmesinin, bölgenin minerallerini sürdürülebilir şekilde değerlendirmeye yönelik bir adım olacağını belirtti.

“Dünyadaki dönüşümü yakalamak için hızlı bir şekilde birlikte hareket etmemiz ve yatırımları artırmamız lazım” diyerek, hem enerji hem de mineraller alanında ortak yatırım ve Ar‑Ge çalışmalarının önemine dikkat çekti.

COP31 Antalya’ta

Bayraktan’ın bir diğer önemli mesajı, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Taraflar Konferansı (COP31)‘in Kasım 2026’da Antalyada gerçekleşeceği duyurusuydu. Azerbaycan’ın 29. konferansa ev sahipliği yapmasının ardından, tüm katılımcıları “Antalya’ya davet ederek, bölgesel enerji ve iklim iş birliğinin küresel bir platformda sergilenmesini” istedi.

Bu kapsamda, Hazar Enerji Koridoru ve Yeşil Enerji Koridoru’nun COP31’de ayrı bir oturumda ele alınması, projenin uluslararası alanda tanıtımını ve yatırımcı ilgisini artırması hedefleniyor.