

Prof. Dr. Mehmet Yüksel Konferans Salonu’nda düzenlenen “Güney Kafkasya’da Normalleşme Süreci: Türkiye-Azerbaycan İş Birliğinin Yarattığı İmkanlar” başlıklı panel, bölgedeki çatışmaların sona erdirilmesi, ekonomik kalkınmanın hızlandırılması ve kültürel bağların güçlendirilmesi hedefiyle bir araya geldi. “Normalleşme sadece bir süreç değil, bölgesel barış ve refahın anahtarıdır,” diyerek konuşmaya başlayan panel sahibi, iki ülkenin bu alandaki sorumluluklarını vurguladı.
Panelde, Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Cahit Güran, Azerbaycan Cumhuriyeti Türkiye Büyükelçisi Dr. Reşad Memmedov, Türk Dünyası Gençlik Vakfı Başkanı Ramazan İzol, AIR Center Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Cavid Veliyev, Dışişleri Bakanlığı Kafkasya Genel Müdür Yardımcısı Elçi Ayşe Uzer, Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Prof. Dr. Tufan Gündüz, TİKA Başkan Yardımcısı Dr. Rahman Nurdun ve Trend Uluslararası Haber Ajansı Genel Müdür Yardımcısı Sahil Kerimli gibi önemli isimler yer aldı. Katılımcıların çoğu, bölgesel güvenlik, enerji iş birliği ve kültürel projeler üzerine uzmanlaşmış akademisyen ve diplomatlardan oluşuyordu.
Sahil Kerimli, “Türkiye ve Azerbaycan iş birliğinin dostluk ve kardeşliğinin daha da zirveye taşınması şarttır. Bölgedeki tehlikesizlik, refah ve sulh yalnız bu iki ülkenin ortak çabasıyla sağlanabilir” şeklinde konuştu. “Güney Kafkasya’da normalleşme, özellikle Ermenistan‑Azerbaycan arasındaki barışın tesisi için kritik öneme sahiptir,” diye ekledi. Kerimli, aynı zamanda “Ortak medya platformu sayesinde her iki ülkede haber akışı çift yönlü hâle geliyor, bu da dezenformasyonla mücadelede yeni bir güç oluşturuyor” dedi.
Panelde ayrıca ‘Geçmişten Günümüze Türk Dünyası’ oturumu ile bölgenin tarihsel bağları ve ‘Türk Dünyasında İş Birliği Fırsatları’ oturumu ile ekonomik, eğitim ve kültürel projeler tartışıldı. Katılımcılar, ortak altyapı yatırımları, enerji koridorları ve gençlik değişim programlarının hızlandırılması gerektiğini vurguladı.
Kerimli, Trend DHA dhapress.com üzerinden hayata geçirilen ortak medya projesini tanıttı. Proje, “multimedya stok” adıyla bir dijital arşiv oluşturmayı ve bu arşivi sadece Türkiye‑Azerbaycan değil, diğer Türkçe konuşmayan ülkeler ve hatta Çin’in Xinhua Ajansı gibi uluslararası medya kuruluşlarıyla da paylaşmayı amaçlıyor. “Dezenformasyonun yaygınlaştığı bir çağda, doğru ve tarafsız bilgiye erişim çok değerli,” diyerek projenin stratejik önemine dikkat çekti.
Bu platform, haberlerin çift yönlü akışı, ortak belgesel üretimi ve bölgesel kriz anlarında hızlı iletişim sağlanması gibi avantajlar sunuyor. Ayrıca, genç gazetecilerin ve akademisyenlerin ortak projelerde yer alması, bilgi birikiminin artırılmasına katkı sağlıyor.
Panel, iki ülkenin bölgesel güvenlik ve ekonomik kalkınma konularında daha sıkı bir koordinasyon içinde hareket etmesi gerektiği konusunda ortak bir karar ortaya koydu. Katılımcılar, “Bu iş birliği sadece diplomatik bir adım değil, aynı zamanda toplumsal ve kültürel bir köprü inşa etme sürecidir” diyerek, gelecek yıllarda daha fazla ortak proje ve etkinliğin hayata geçirilmesini hedeflediklerini belirtti. Panel, bölge politikalarında yeni bir dönemin başlangıcı olarak algılanıyor.