Kayseri‘de, Erciyes Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde 23 Ekim sabahı 11.30’da korkunç bir vahşet yaşandı. Ferhat Karakaya, Türk Halkbilimi öğrencisi, eski eşi Meliha Keskin‘i (39) pompalı tüfekle katletti. Cinayet sonrası otomobille kaçmaya çalışan Karakaya, polis ekipleri tarafından kısa sürede yakalanarak mahkemece tutuklandı.


Mahkeme süreciyle ilgili Kayseri Ağır Ceza Mahkemesi‘ne gönderilen iddianame, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanmış ve ağırlaştırılmış müebbet hapis talebi içermektedir. İddianamede, Karakaya’nın “2022 yılında boşandık, 10 yıl evli kaldık. Aldattığı için boşandık” açıklaması, ayrıca silahın iki yıl önce köyde kullanım amacıyla bir internet sitesinden ruhsatsız olarak alındığı ve aracın da aynı amaçla kiralandığı belirtiliyor.
Katilin Açıklamaları
Karakaya, savunma sürecinde yaptığı beyanlarda olay anını şu sözlerle anlattı: “Meliha’yı evden çıkıp taksiye binerken gördüm. Çocukları tek başına bıraktığı için ‘neden çocukları tek bırakıyorsun?’ diye sormak istedim. Taksiye binip onu takip ettim. Eğitim Fakültesi’ne girdi. Ben de ’10 dakikalık işim var’ diyerek içeri girdim. Orada bir kişiye ‘buraya öğrenciler mi yoksa öğretmenler mi giriyor?’ diye sordum. Meliha kameriyeye doğru gitti, yanındaki 3‑4 erkekle tokalaştı, sigara yaktı. Silah olabileceğini düşündüm, tüfeği bagajdan aldım”.
Aracından tüfeği alarak Keskin’in yanına yöneldiğini ifade eden Karakaya, “Beni görünce paniklediler, korktular. Bağırmaya başladılar ve bir anda elimdeki tüfek ateş aldı. Karnına isabet etti. Silah yere düştü, bir kez daha ateş aldı. Ben mi ateş ettim, kendim mi ateş aldım bilmiyorum” dedi. Sonrasında yola çıktığını, trafik polisleri tarafından durdurulup teslim olduğunu belirtti.
Ağır Ceza Mahkemesi, iddianameyi kabul ederek Karakaya’yı önümüzdeki günlerde hakim karşısına çıkaracak. Savcılık, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talebinde bulunurken, savunma avukatları ise olayın bir anlık öfke patlamasıyla gerçekleştiğini iddia ediyor. Uzmanlar, üniversite kampüslerinde silah bulundurmanın ciddi güvenlik açığı yarattığını ve benzer olayların önlenmesi için kampüs güvenlik protokollerinin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini vurguluyor.
Meliha Keskin, otopsi sonrası Talas ilçesi Başakpınar Mahallesi‘nde toprağa verildi. Keskin’in hayali öğretmenlikti; boşandıktan sonra yeniden üniversiteye dönerek öğretmenlik bölümünde eğitim almaya başlamıştı. Ölümünden sonra, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü tarafından üç çocuğu koruma altına alındı ve sosyal hizmet uzmanları, çocukların psikolojik destek almaları için gerekli adımları attı.
Bu cinayet, Türkiye’de kampüs içi şiddet ve silah temini konularında geniş yankı uyandırdı. İnternet üzerinden ruhsatsız silah alımının hâlâ mümkün olduğu ortaya çıkarken, yasa koyucuların bu boşluğu kapatmak için acil adımlar atması gerektiği dile getirildi. Ayrıca, kira araçların denetlenmesi ve kampüs içinde giriş-çıkış kontrollerinin sıkılaştırılması talep ediliyor.
Olayın ardından Erciyes Üniversitesi, kampüs güvenliğini artırmak amacıyla ek güvenlik kameraları kurulacağını ve öğrenci giriş çıkışlarının elektronik kart sistemine bağlanacağını duyurdu.
Uzmanlar, benzer trajedilerin önüne geçmek için psikolojik destek hizmetlerinin kampüs içinde zorunlu kılınması ve erken uyarı sistemlerinin geliştirilmesi gerektiğini belirtiyor.