Başkan Seçer: “Şehrin sorunlarını, çözüm yollarını en iyi bilen, orada yaşayan vatandaştır”

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, demokratik ve sosyal belediyecilik üzerine yaptığı konuşmada, şehir sorunlarının çözümünün en iyi bileninin orada yaşayan vatandaşlar olduğunu belirtti.

Demokratik ve Sosyal Belediyecilik Nedir?

Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Başkan Vekili ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, “Demokratik ve Sosyal Belediyecilik” temasıyla düzenlenen 7. Ulusal Yerel Yönetimler Sempozyumu’na katıldı. Sempozyum, Türkiye Belediyeler Birliği ile Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi iş birliğinde gerçekleşti ve farklı şehirlerden katılımcıları bir araya getirerek, bu yönetim modelinin nasıl güçlendirilebileceği ve yeniden yapılandırılabileceği üzerine fikir alışverişi yapılmasını sağladı.

Katılımcı Demokrasi ve Belediye Başkanının Rolü

Seçer, “6,5 yıldır belediye başkanlığı görevindeyim ve şunu öğrendim; sizden daha iyi bilen biri vardır. Onu dinlemek, onların deneyimlerinden yararlanmak lazım” diyerek, farklı görüşlerin dinlenmesinin yöneticilikteki önemine değindi. “Demokrasi, yerel yönetimlerde başlayan kutsal bir kavramdır” sözleriyle, belediye başkanlığı ve muhtarlık gibi kurumların halk iradesinin en doğrudan yansıdığı mekanlar olduğunu vurguladı. Ayrıca, seçmenlerin belediye başkanına duyduğu güvenin, sadece partisel bir tercih değil, toplumun algısı ve itibarı üzerinden şekillendiğini belirtti.

‘Kente Sözümüz Var’ ve Sivil Toplum İşbirlikleri

Seçer, Mersin’de uygulanan ‘Kente Sözümüz Var’ toplantılarını örnek göstererek, yılda iki kez, her biri 4‑5 saat süren bu oturumların vatandaşların ihtiyaç ve beklentilerini doğrudan dinlemek amacıyla yapıldığını anlattı. “Şehrin sorunlarını, çözüm yollarını en iyi bilen, orada yaşayan vatandaştır” diyerek, belediyenin dışarıdan gelen bürokratlarla sınırlı kalmaması, vatandaşların tecrübesiyle bilimsel bilgi ve uygulama deneyiminin harmanlanması gerektiğini vurguladı.

STK’ların bu süreçteki rolüne de değinen Seçer, MEDEKA (Mersin’e Değer Katanlar) Projesi kapsamında 12 ayrı kurul oluşturduklarını ve bu kurulların kültürel, sanatsal faaliyetlerde sivil toplum temsilcileri tarafından yönetildiğini açıkladı. “STK temsilcileri bir siyasetçinin iyi ve kötü gününde yanınızda duran yol arkadaşlarıdır” sözleri, yerel yönetimin toplumsal dayanışma ve ortak sorumluluk anlayışına ne kadar önem verdiğini gösteriyor.

İmar, Planlama ve Sürdürülebilir Kentleşme

Mersin’in 30 yıldır plansız şehirleşme sorunu üzerine odaklanan Seçer, belediye ile meslek odaları arasındaki iş birliğinin nasıl geliştirdiğini anlattı. “Şehir Plancıları Odası, Mimarlar Odası, İnşaat Mühendisleri Odası ve Baro ile kapıları açtık” diyerek, planlamanın şeffaf ve katılımcı bir süreç olmasının, gürültülü ve çatışmalı müzakerelere yer bırakmadığını, aksine ortak bir zeminde çözümler üretildiğini belirtti.

Sosyal Politikalar ve Gelecek Vizyonu

Seçer, belediyenin Sosyal Politikalar Ofisi aracılığıyla yürüttüğü projeleri geniş bir çerçevede tanımladı: kadın destekleri, kırsal kalkınma, yaşlı ve kimsesiz vatandaşlara yarenlik, özel ihtiyaç gruplarına hizmet gibi “kapsayıcı sosyal politika” örneklerini sundu. Bu ofisin, tüm belediyeler arasında proje aktarımı yaparak hizmet kalitesini artırdığını ve bütçelerin %600’e kadar artış gösterdiğini belirtti. 2025 bütçesi planlaması sırasında, sosyal hizmetlerin ekonomik, sağlık, kadın ve aile, tarımsal gibi birden fazla daireye entegre edildiğine dikkat çekti.

Seçer, üç gün sürecek sempozyumun, demokrasi, belediyecilik ve merkezi hükümetin sosyal politikalarının güçlenmesine büyük katkı sağlayacağını umut ettiğini sözleriyle sonlandırdı.