Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun ilk toplantısı öncesinde, Prof. Dr. Seyfettin Erdoğan, yeni dönemdeki zam oranını maksimum yüzde 30 olarak öngördüğünü belirtti. “Benim tahminim %30’lar bandını çok geçirecek bir oran beklemiyorum” şeklindeki açıklaması, hem çalışanların alım gücünü koruma hem de enflasyonun kontrol altında tutulması gerektiğine işaret ediyor.

Erdoğan, asgari ücretin sadece bir taban piyasa politikası olmadığını, aynı zamanda ekonomik istikrarın temel taşlarından biri olduğunu vurguladı. Hükümetin, zam oranını enflasyon hedefleriyle uyumlu bir seviyede tutması gerektiğini hatırlattı.
Ekonomist, memur ve emekli maaşlarına da benzer bir tutum sergileneceğini, yüzde 19‑20 arasında bir artışın muhtemel olduğunu ifade etti. “Son enflasyon verisinden sonra %19 belki maksimum %20’lik bir oran söz konusu” diyerek, kamusal çalışanların da enflasyon etkisinden korunması gerektiğini belirtti.
Erdoğan, 6 aylık ayarlama periyotlarının yüksek zam baskısını hafiflettiğini ve bu sayede bütçe dengesinin daha sürdürülebilir bir hâle geldiğini söyledi. Bu yaklaşım, uzun vadeli mali disiplinin bir parçası olarak görülüyor.
2026 yılı altın beklentileri konusundaki açıklamaları ise daha temkinli bir perspektif sundu. “Altınla alakalı çok nokta bir hedef söylemenin doğru olduğu kanaatinde değilim” diyerek, piyasa tahminlerinin çoğu zaman gerçeği yansıtmayabileceğini vurguladı.
Bununla birlikte, küresel siyasi ve ekonomik belirsizliklerin altının yükseliş trendini sürdürebileceğini öngördü. Yatırımcılara, portföy çeşitlendirmesinin önemini hatırlatarak, “Bütün yumurtaları aynı sepete koymak doğru değil” şeklinde bir tavsiye verdi.
Uzman, orta‑uzun vadeli bir perspektifle hareket edilmesi gerektiğini, kısa vadeli dalgalanmalara göre stratejik bir plan yapılmasının yatırımcının riskini azaltacağını belirtti.