Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ve TBMM’de kabul edilen yeni madde, 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren SGK’ya borcu bulunan emeklilerin maaşlarından yüzde 25’e kadar kesinti yapılabileceğini açıkça belirtiyor. Kesinti, prim, genel sağlık sigortası (GSS) borçları ve idari para cezalarını kapsıyor. 
Sosyal Güvenlik uzmanı Dilek Ete, düzenlemenin kapsamının “son derece geniş” olduğunu vurgulayarak, sadece emeklilerin değil, dul ve yetim aylığı alan hak sahiplerinin de bu kesintiye tabi olacağını söyledi. Türkiye’de 4,3 milyon dul ve yetim aylığı alan bulunuyor. Ete, daha önce borçlar için kişiye tebligat gönderildiğini, yeni düzenlemeyle SGK’nın doğrudan maaştan kesinti yapabileceğini ifade etti. “Bugün dul ve yetim aylıkları 7‑8 bin liradan başlıyor. Bu maaşlardan yüzde 25 kesinti yapıldığında insanların 6 bin lirayla geçinmesi imkânsız” dedi.
DİSK/Devrimci Emekli‑Sen MYK Üyesi Ercan Çınarlı ise düzenlemeye sert tepki gösterdi. Çınarlı, emeklilerin “hayatta kalamayacakları bir gelir seviyesine mahkûm edildiğini” belirterek, özellikle 5 bin TL ve altı dul‑yetim aylığı alan yüz binlerce kişinin kesintiyle daha da yoksullaşacağını sözlerine ekledi: “Bu, emeklileri perişan eden bir uygulamadır. Emekliye reva görülen bir zulümdür.”
Kanunun bir diğer dikkat çeken maddesi, asgari ücretin 7,5 katı olan üst sınırın 9 kata çıkarılması. Bu düzenleme, SGK’nın aktüeryal dengesini güçlendirmeyi amaçlıyor. Aynı zamanda Emekli Sandığı kapsamındaki sigortalılar için borçlanma prim oranı %45 olarak belirlendi; TSK personelinin geçmiş hizmet kabul edilen sürelerinde de aynı oran geçerli olacak.
2025 yılı sonuna kadar üniversite hastanelerinin yaptığı tedavi hizmetlerinde tahakkuk tutarı, sözleşme bedelinin altında kalırsa aradaki fark hazine tarafından karşılanacak. Bu adım, sağlık harcamalarında devletin yükünü hafifletmeyi hedefliyor.
2026 yılında imalat sanayinde istihdamı koruma amaçlı desteklerin finansmanı için İşsizlik Sigortası Fonu’nun 2025 prim gelirlerinin yüzde 15’ine kadar kaynak aktarılacak. Ayrıca, Bireysel Emeklilik Sistemi’ndeki katılımcıların yatırdığı katkı payının %30’u devlet katkısı olarak hesaplanacak; Cumhurbaşkanı bu oranı %50’ye çıkarma ya da 0’a indirme yetkisine sahip olacak.
Bu kapsamlı değişiklikler, hem ekonomik dengeler hem de sosyal adalet açısından tartışmalı bir gündem oluşturdu. Uzmanlar, kesintilerin düşük gelirli emeklilerin yaşam standardını ciddi şekilde düşürebileceği uyarısında bulunurken, hükümet yetkilileri ise SGK’nın mali sürdürülebilirliğini sağlamak için zorunlu bir adım olduğunu savunuyor.