Fransa Ligue 1 takımı Monaco’nun orta sahasını yöneten 32 yaşındaki Paul Pogba, kariyerinin farklı bir yönünü keşfetmek amacıyla Orta Doğu’nun geleneksel sporu olan deve yarışına yatırım yaptı. Pogba, bu kararıyla sadece futbol sahasındaki başarısını değil, aynı zamanda global spor kültürlerine olan ilgisini de gözler önüne serdi.
Al Haboob, Birleşik Arap Emirlikleri ve Körfez bölgesinde yarışan dünyanın ilk profesyonel deve yarışı takımı olarak biliniyor. Takım, yüksek profilli sponsorlar ve modern antrenman tesisleriyle deve yarışını uluslararası bir spor dalı haline getirmeyi hedefliyor. Pogba’nın ortaklık ve marka elçisi rolü, Al Haboob’un marka bilinirliğini özellikle genç izleyiciler arasında artırmayı amaçlıyor.

BBC Sport’a verdiği röportajda Pogba, deve yarışlarına olan ilgisinin yeni olmadığını ve YouTube’da “çok sayıda yarış izlediğini” belirtti. “Boş zamanlarımda teknikleri ve stratejileri anlamak için araştırmalar yaptım. Bu sporda herkesin ne kadar büyük bir özveri gösterdiği beni etkiledi.” dedi. Pogba, sporu “yürek, fedakârlık ve takım çalışması” gerektiren bir etkinlik olarak nitelendirerek, futbol ve deve yarışının temel değerlerinin benzerliğine vurgu yaptı.
Pogba, “Dünyanın en pahalı futbolcusu olmak büyük bir onur, ancak beraberinde baskı ve sorumluluk da getiriyor.” ifadelerini kullandı. “Bir gün dünyanın en pahalı devesine sahip olmak, eğlenceli, anlamlı ve heyecan verici bir hikâye olurdu.” diyerek, uzun vadeli hedeflerinin bir parçası olarak deve yarışına yatırım yapmayı düşündüğünü belirtti. Uzmanlar, bu tür yatırımların sporcuların marka değerini çeşitlendirebileceğini ve yeni gelir kaynakları yaratabileceğini öne sürüyor.
Geleneksel bir spor olan deve yarışı, özellikle Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar’da büyük bir izleyici kitlesi topluyor. Son yıllarda devlet destekli programlar ve büyük ödüller sayesinde bu spor, uluslararası arenada daha fazla tanınmaya başladı. Pogba’nın bu alana yaptığı yatırım, bu büyümenin bir işaretçisi olarak görülüyor.