Fed’in faiz indirimi kararının temel nedeni, son aylarda ABD ekonomisindeki büyüme hızının yavaşlaması ve enflasyonun hedeflenen seviyenin altında kalmasıydı. Para politikası komitesi, istihdam verilerindeki hafif düşüş ve tüketici güvenindeki azalmayı göz önünde bulundurarak, kredi maliyetlerini düşürmenin ekonomik aktiviteyi canlandıracağını belirtti.
Karar anında Wall Street borsaları yükselişe geçti; S&P 500 endeksi %1,2, Nasdaq %1,5 artış gösterdi. Dolar ise diğer büyük para birimlerine karşı hafif değer kaybederken, altın fiyatları da yükseliş trendine girdi. Avrupa ve Asya borsaları da Fed’in adımını olumlu karşıladı ve yerel para birimlerinde istikrar sinyali verdi.
Fed, enflasyonun %2 hedefinin hâlâ ulaşılmadığını ancak yumuşama eğiliminde olduğunu vurguladı. İşsizlik oranı ise %3,7 seviyesinde sabit kalırken, istihdam piyasasındaki hafif zayıflama, faiz indiriminin gerekli olduğunu ortaya koydu. Uzmanlar, bu adımın ekonomik yumuşak bir iniş sürecine işaret ettiğini ve gelecek çeyrekte büyüme oranının %2,1 civarında seyredeceğini öngörüyor.
Fed, önümüzdeki üç ay içinde ekonomik verileri yakından izlemeye devam edeceğini ve gerektiğinde ek faiz indirimleri yapabileceğini belirtti. Ancak, enflasyonun kalıcı bir şekilde hedefin altında kalması halinde, faizlerin tekrar yükselme ihtimalinin düşük olduğu vurgulandı.

Fed’in kararına Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve İngiltere Merkez Bankası (BoE) de yakından bakıyor. ECB, mevcut politika faizini korurken, BoE ise faiz indirimine dair spekülasyonları artırdı. Türkiye’de ise döviz kurları kısa vadede hafif dalgalansa da, para politikası uzmanları Fed’in adımının yerel faiz oranları üzerindeki baskıyı hafifletebileceğini öne sürüyor.
Fed’in %25 baz puanlık faiz indirimi, ABD ekonomisinin mevcut durumu ve küresel piyasalardaki belirsizlikler ışığında alınan kritik bir karar olarak değerlendiriliyor. Bu adım, hem kısa vadeli piyasa hareketlerini yönlendirecek hem de orta vadede büyüme ve enflasyon hedeflerine ulaşma sürecini şekillendirecek.