İstanbul Ekonomi Zirvesi Başladı

Açılış ve Katılımcılar

Türkiye ve dünyadan iş dünyasının liderleri, akademisyenler, bürokratlar ve sektör temsilcileri, 9. İstanbul Ekonomi Zirvesi‘ni Çırağan Sarayı’nda büyük bir heyecanla karşıladı. Zirve, iki gün sürecek olup, kürenin dört bir yanından gelen 1.200’den fazla delegenin katılımıyla gerçekleşti. Katılımcılar arasında başta Kuzey Makedonya Maliye Bakanı Gordana Dimitrieska Koçovska, Finans Bakanlığı yetkilileri, Uluslararası Para Fonu temsilcileri ve çok sayıda Fortune 500 şirketi yöneticisi bulunuyor.

Zirvenin Teması ve Oturumlar

“Yeni Dengeler ve Küresel İşbirlikleri” teması, günümüzün hızlı değişen jeopolitik ve ekonomik ortamını yansıtıyor. Programda sürdürülebilirlik, sağlık, otomotiv, enerji, telekomünikasyon, sanayi, finans, eğitim, dijital dönüşüm, girişimcilik ve uluslararası yatırım gibi kritik konular tek bir çatı altında toplandı. Toplam 24 oturum, 12 panel ve 30 B2B buluşmasıyla katılımcıların bilgi alışverişi ve iş ortaklığı fırsatları geniş bir yelpazede sunuldu.

Açılış Konuşması: Koçovska’nın Mesajı

Kuzey Makedonya Maliye Bakanı Gordana Dimitrieska Koçovska, açılışta dünyadaki hızlı dönüşümün altını çizdi. “Dünya düzeni değişiyor, jeopolitik riskler, enerji zorlukları ve ekonomik şoklar yeni bir küresel mimari yaratıyor” diyerek, bu yeni mimarinin esnek ve dayanıklı ekonomiler üzerine kurulu olması gerektiğini vurguladı.

Koçovska, “Küresel ekonomi bugün, tedarik zincirlerinin eş zamanlı yeniden yapılandırılması, kamu politikasının artan etkisi, bölgesel entegrasyon ve dayanıklı ekonomilere duyulan ihtiyaç tarafından şekilleniyor” şeklinde konuştu. Bu bağlamda, her ülkenin ekonomik modelini yeniden tanımlama zorunluluğuna işaret etti.

Dayanıklılık ve Güven

Koçovska, geleneksel ekonomik önlemlerin tek başına yetersiz kaldığını, dayanıklılık oluşturan, güven tesis eden ve büyümeyi hızlandıran politikalar gerektiğini belirtti. “Yeni küresel denge kendiliğinden şekillenmeyecek; vizyon, cesaret ve değişimleri fırsat olarak görebilen ülkeler tarafından yönlendirilecek” ifadesiyle, proaktif bir yaklaşım önerdi.

Ülkesindeki Dönüşüm Vizyonu

Koçovska, Kuzey Makedonya’nın hedefini “makroekonomik istikrar, katma değer üreten, yatırımları çeken ve kalkınmayı sağlayan rekabetçi ve dinamik bir ekonomi” olarak tanımladı. Bu amaçla finansal kurumlar ve kamu maliyesi reformları üç temel öncelikle yönlendirilecek: mali sürdürülebilirliğin artırılması, özel sektörde üretken yatırımların desteklenmesi ve kamu harcamalarında verimlilik ile şeffaflığın sağlanması.

Türkiye’nin Stratejik Rolü

İstanbul Ekonomi Zirvesi Yönetim Kurulu Başkan Vekili Kaan Saltık, bölgesel gerginlikler, COVID-19 pandemisi ve küresel tedarik zinciri kırılmalarının ülkeler arası üretim haritalarını yeniden çizdiğini vurguladı. “Türkiye’nin jeopolitik konumu, genç nüfusu ve güçlü sanayi altyapısıyla avantajlarını kullanarak odak noktasını netleştirmesi gerekiyor” diye ekledi.

Saltık, Türkiye gibi üretim ve lojistik avantajı olan ülkeler için bu belirsizliklerin büyük bir fırsat olduğunu belirtti. “Türk şirketleri artık küresel dengelere uyum sağlamakla kalmıyor, bu dengeleri dönüştüren bir aktör olma şansına sahip” şeklinde konuştu.

Değer’in Geniş Perspektifi

İstanbul Ekonomi Zirvesi İcra Kurulu Başkanı Abdullah Değer, küresel dönüşümün sadece ekonomik yapıları değil, kurumları, toplumları ve bireylerin beklentilerini köklü biçimde etkilediğini ifade etti. Enerjiden temiz teknolojiye, dijitalleşmeden sürdürülebilir kalkınmaya kadar uzanan bir alanın işbirliklerini zorunluluk haline getirdiğini vurguladı.

Değer, “Küresel riskler tek bir ülke ya da sektörün omuzlayabileceği boyutta değil. Zirve, fikir alışverişi platformu olmanın ötesinde, çözüm üretme sorumluluğunu üstlenen ortak bir akıl buluşmasıdır” dedi. Bu yıl, yeşil ekonomi, temiz teknolojiler, inovasyon ekosistemi ve sürdürülebilir finans konularına özel oturumlar ayrıldı.

Gelecek Vizyonu ve Sonuç

Zirve, katılımcıların yeni iş ortaklıkları kurması, yeni yatırım fırsatları keşfetmesi ve politikaların koordine edilmesi konusunda somut adımlar atmasını hedefliyor. Çırağan Sarayı’nda gerçekleşen bu iki günlük etkinlik, bölgesel ve küresel ekonominin yeniden şekillenmesinde kritik bir kilometre taşı olarak görülüyor.