Stockholm’un tarihi Konser Evi (Konsert Huset)‘nde, 2025 Nobel Ödülleri sahiplerine bir kez daha dünya sahnesinde yer verdi. Kral XVI. Carl Gustaf ödülleri takdim ederken, Kraliyet Ailesi, Başbakan Ulf Kristersson, bakanlar ve çok sayıda yabancı devlet temsilcisi de törene katıldı.


Ödül sahipleri, Nobel madalyası, diploması ve 11 milyon İsveç kronu para ödülüyle onurlandırıldı. Bu yılki laureatlar şunlardı:
Fizik: John Clarke, Michel Devoret, John Martinis
Kimya: Susumu Kitagawa, Richard Robson, Omar M. Yaghi
Tıp: Mary Brunkow, Fred Ramsdell, Shimon Sakaguchi
Ekonomi: Joel Mokyr, Philippe Aghion, Peter Howitt
Edebiyat: Laszlo Krasznahorkai
Barış Ödülü ise Venezuelalı muhalif siyasetçi Maria Corina Machado‘a verildi; ancak Machado Oslo’daki törene katılamadı ve ödül kızı Ana Corina Sosa tarafından alındı.
Konser Evi’nin önünde yaklaşık 100 iklim aktivisti, Nobel törenlerini finanse eden bazı şirketlerin çevreye verdiği zararları vurgulamak için “Dünyamızı kirletmeyi durdurun” sloganları attı. Protestocular, Nobel ödüllerinin sürdürülebilirlik ve adaletle bağdaşmadığını iddia ederek, ödül sahnesine gölge düşürdü.
Barış Ödülü’nün tartışmalı bir isimle verilmesi, Oslo’daki tören sonrasında da Stockholm’de yankı buldu. Nobel yemeği sırasında Nobel Belediye Binası önünde toplanan kalabalık, hem Gazze’deki sivillere yönelik İsrail saldırılarını hem de ABD’nin Venezuela’ya yönelik askeri planlarını protesto etti. Göstericiler, “Gazze’de soykırımı durdurun” ve “Venezuela’ya dokunma” sloganlarıyla seslerini yükseltti.
Machado’nun ödül alması, özellikle Orta Doğu ve Latin Amerika çevrelerinde büyük bir yankı uyandırdı. İsrail’i savunması ve Gazze’ye yönelik saldırılara destek vermesi nedeniyle, Norveç Barış Konseyi, yıllık “meşale yürüyüşü”nü bu yıl iptal etti ve açıklamasında Machado’nun “kendi değerleriyle uyuşmadığını” vurguladı.
Filistin bayrakları taşıyan göstericiler, Machado’nun “Donald Trump’a ödül adayan, ABD’nin Venezuela’ya yönelik askeri müdahalesini memnuniyetle karşılayan ve Netanyahu tarafından tebrik edilen bir kadın” şeklinde tanımlandığı açıklamaya sert tepki gösterdi. Ayrıca, İsrail’in 10 Ekim’de imzalanan barış anlaşmasına uymadığı ve Gazze ile Batı Şeria’da devam eden saldırıların işgalin sürdüğüne işaret edildi.
Bu yılki Nobel töreni, sadece bilimsel başarıları kutlamakla kalmayıp, aynı zamanda uluslararası siyaset ve çevre politikalarının da sahnede yer almasına neden oldu. Uzmanlar, Nobel Ödülleri’nin bu denli “politik bir arenaya dönüşmesinin”, gelecekteki ödül törenlerinin daha fazla protestoya ve tartışmaya açık olacağını öngörüyor.
İsveç yetkilileri ise, Nobel Ödülleri’nin bağımsız bir akademik ödül olarak kalmasını savunurken, protestocuların ifade özgürlüğüne saygı duyulması gerektiğini vurguluyor. Bu gerilim, Nobel’in hem bilim dünyasındaki hem de küresel kamuoyundaki konumunu yeniden şekillendirebilir.