Saadet Partisi Kayseri İl Başkanı Erdoğan Altun, basın açıklamasında “Sorun, asgari ücretin artması değil, alım gücünün yok olmasıdır” diyerek mevcut ekonomik tabloyu eleştirdi. 2025 yılı için belirlenen 22.104 TL asgari ücret, enflasyon baskısı altında alım gücünün ortada olduğunu ve hatta “açlık sınırının dahi altına düşmüş” bir seviyeye gerilediğini ifade etti.
Altun, 2026 yılı için tartışılan rakamların (27‑28 bin TL) da enflasyonun çok üzerindeki seviyelerinde kaldığını, rakam tartışmasının ötesinde gerçek bir yaşam standardı sağlanması gerektiğini vurguladı.


Her yıl asgari ücrete yapılan zamların, iğneden ipliğe gelen fiyat artışlarıyla eridiği, çalışanların birkaç ay içinde önceki seviyelerinin altına düştüğü bir kısır döngüye işaret edildi. Bu durumun “çalışanları yoksullaştırdığı ve ailelerin hayat şartlarını zorlaştırdığı” Altun tarafından altı çizildi.
1. Asgari Ücret Sigorta Primlerinin Devlet Tarafından Karşılanması
Altun, işveren üzerindeki mali yükü hafifletmek ve çalışanların net maaşını artırmak amacıyla sigorta primlerinin %100’ünün devlet tarafından ödenmesini önerdi. Bu modelin “çalışanı koruyup işvereni ayakta tutacağı” belirtildi.
2. Enflasyonla Etkin Mücadele ve Zamların Zammının Önlenmesi
Fiyat istikrarının sağlanmadan yapılan ücret artışının gerçek bir refah getiremeyeceği vurgulandı. Altun, “enflasyonun kalıcı şekilde düşürüleceği bir ekonomik program, fiyat dalgalanmalarını kontrol edecek denetim mekanizmaları ve üretimin desteklenmesi” gerektiğini söyledi.
3. Kapsamlı Sosyal Politikalar ve GSS Reformu
Temel gıda ürünlerinde fiyat istikrarı, kamu hizmetlerinde fahiş fiyat artışlarının durdurulması, ulaşım‑eğitim‑enerji‑barınma gibi alanlarda destekleyici politikalar talep edildi. Ayrıca, “GSS priminin yüzde 100 artışı” sonucunda 780 TL’den 1.560 TL’ye yükselen primin geri alınması ve gençlerin otomatik borçlandırılmasının sonlandırılması gerektiği savunuldu.
Altun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla yürürlüğe giren kararnameyle GSS prim oranının %3’ten %6’ya çıkarıldığını, bu artışın geliri olmayan yüz binlerce vatandaş için ödenemez bir yük oluşturduğunu açıkladı. Üniversite mezunu iş bulamayan gençler, sağlık sorunu nedeniyle çalışamayan vatandaşlar ve dar gelirli aileler bu uygulamadan en çok etkilenen kesimler olarak gösterildi.
GSS priminin otomatik olarak borçlandırılması, “geliri olmayan vatandaşları borç kıskacına sürükledi” ve sağlık hizmeti alırken ciddi sıkıntılara yol açtı. Altun, “GSS bir sosyal devlet aracı, artırmak için değil, desteklemek için var” diyerek, sistemin yeniden düzenlenmesi ve primlerin gelir düzeyi düşük vatandaşları yormayacak şekilde ayarlanması gerektiğini talep etti.
Parti, “emeği savunmaya, adil paylaşımı savunmaya ve alın terinin karşılığını savunmaya” devam edeceğini, 2026 yılı asgari ücret görüşmelerinin çalışanların yaşam şartlarını iyileştirecek bir anlayışla sonuçlanması için hükümete, ilgili kurumlara ve tüm paydaşlara sorumluluklarını hatırlattığını belirtti. Altun, “Bu çağrı bir eleştiriden öte, ülkemizin sosyal adalet ilkesi adına bir sorumluluk çağrısıdır” diyerek mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceklerini vurguladı.