ABD Savunma Bakanlığı, Pasifik Okyanusu’nda yasa dışı uyuşturucu ticareti yaptığı şüphesiyle belirlenen bir grup tekneye karşı 21. hava saldırısını gerçekleştirdiğini duyurdu. Saldırıyı yöneten bir Güney Mızrağı Ortak Görev Gücü komutanlığı, saldırının drone ve denizaltı destekli bir operasyon olduğunu belirtti. Operasyon sırasında üç kişi öldürüldü, kalan mürettebat ise tutuklandı ve yakalanan mallar arasında büyük miktarda kokain ve metadon bulunduğu iddia edildi.

Bu saldırı, ABD Donanması’nın Pasifik bölgesindeki uyuşturucu kaçakçılığına karşı yürüttüğü uzun vadeli bir stratejinin bir parçası. 2020 yılından bu yana aynı rotada yirmi bir ayrı operasyon gerçekleştirildi ve her seferinde kaçakçılık şebekelerinin faaliyetleri kesintiye uğratıldı. Yetkililer, bu rotanın özellikle Venezuela açıkları ve Karayipler üzerinden Güney Amerika’dan Asya’ya uyuşturucu taşıyan bir geçiş noktası olduğunu vurguluyor.
Saldırının ardından, Venezuela dışişleri bakanı bir protesto beyanı yayımlayarak, ABD’nin bölgedeki askeri operasyonlarını egemenlik ihlali olarak nitelendirdi. Bununla birlikte, Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC), bölgedeki kaçakçılık ağlarının kırılmasının uluslararası güvenlik açısından kritik olduğunu onayladı ve ABD’nin eylemini “gerekli” olarak değerlendirdi. ABD savunma yetkilileri ise, saldırının yalnızca gizli istihbarat ve uluslararası hukuk çerçevesinde gerçekleştirildiğini ve sivillerin zarar görmemesi için maksimum özen gösterildiğini belirtti.
Türkiye’de güvenlik uzmanları, ABD’nin Pasifik’teki bu tür operasyonlarını uluslararası iş birliğinin bir örneği olarak değerlendirirken, bazı sivil toplum kuruluşları ise siviller üzerindeki potansiyel risklere dikkat çekti. Türkiye’nin Karayipler bölgesi ile artan diplomatik ilişkileri çerçevesinde, benzer bir denetim mekanizmasının yerel yetkililer tarafından da geliştirilmesi gerektiği vurgulandı.
Uzmanlar, ABD’nin Pasifik bölgesindeki askeri varlığını artırarak, kaçakçılık ağlarını daha da zayıflatmayı hedeflediğini söylüyor. Önümüzdeki aylarda, benzer operasyonların sıklığının artması ve bölgedeki güvenlik iş birliğinin derinleşmesi bekleniyor.