ABD Dışişleri Bakanlığı, “Seviye 4 Seyahat Etmeyin” başlıklı bir bildiriyle, Venezuela’da hukuksuz gözaltılar, işkenceler, terör saldırıları, keyfi tutuklamalar, şiddet suçları, sivil kargaşa ve çökmüş bir sağlık sistemi gibi çok ciddi risklerin mevcut olduğunu ilan etti. Bakanlık, “Venezuela’daki tüm ABD vatandaşları ve yasal daimi oturum sahiplerinin derhal ülkeden ayrılması şiddetle tavsiye edilir” ifadesiyle uyarıyı kesin bir dille tekrarladı.


Bu uyarı, ABD’nin 2019 yılında Caracas’taki tüm diplomatik personelini geri çekmesinin ardından gelen bir adım olup, ülkede acil durum ya da rutin konsolosluk hizmeti sağlayamadığını hatırlatıyor. Mayıs 2024’te de benzer bir uyarı yayınlanmış, o dönemde de yakıt, elektrik, su, ilaç ve tıbbi malzeme kıtlıkları rapor edilmişti. Son gelişmeler, bu sıkıntıların daha da derinleştiğini ve devletin temel hizmetlerini sürdüremez hâle geldiğini gösteriyor.
Uyarıda yalnızca ayrılma talimatı bulunmuyor; aynı zamanda hâlâ Venezuela’da bulunmak zorunda kalan ya da gitmeyi planlayan ABD vatandaşları için bir dizi pratik tavsiye de sunuluyor:
– Vasiyet hazırlamak – Olası bir felaket durumunda aile haklarının korunması için.
– Aileyle özel iletişim protokolleri oluşturmak – Kriz anında hızlı ve güvenli bilgi akışı sağlamak amacıyla.
– Özel güvenlik hizmeti almak – Şiddet ve kaçırılma riskine karşı kişisel koruma.
– Tıbbi tahliye sigortası satın almak – Sağlık hizmetlerinin çökmesi durumunda acil tedavi ve geri dönüş imkânı sağlamak için.
Bu öneriler, ABD’nin vatandaşlarını koruma sorumluluğunu vurgularken, aynı zamanda Venezuela’nın mevcut durumunun ne denli kritik olduğunu da gözler önüne seriyor.
Uzmanlar, bu seviyedeki seyahat uyarısının bölgedeki istikrarsızlığın artışına işaret ettiğini ve diğer ülkelerin de benzer önlemler alabileceğini belirtiyor. Ayrıca, bu durumun Venezuela’nın ekonomik çöküşü, siyasi kutuplaşması ve uluslararası izolasyonu ile nasıl iç içe geçtiği analiz ediliyor.
Uyarının yayınlanması, hem bölge politikası hem de uluslararası güvenlik açısından kritik bir dönüm noktası olarak görülüyor.