Adet Döngüsü Ruh Sağlığını Nasıl Şekillendiriyor?

Adet Döngüsü Ruh Sağlığını Nasıl Şekillendiriyor?
Yayınlama: 01.12.2025
2
A+
A-

Kadınlar, adet döngülerinin ruh haline etkilerini yaşıyor; premenstrüel belirtiler yeterince araştırılmadı.

Hormonal Dalgalanmalar ve Ruh Sağlığı

Ayten* her ay regl olmadan önce yaşadıklarını şu sözlerle anlatıyor: “Evde ya da işte toleransım çok azalıyor, daha sinirli oluyorum… Doktorlar antidepresan önerdi. Kullanmadım çünkü tekrarlıyor ve reglim başladıktan sonra geçiyor…” Bu kişisel anlatım, milyonlarca kadının benzer duygusal dalgalanmalar yaşadığını gösteren bir örnek.

Dünya Çapında Kadınların Deneyimi

İsveç’te Uppsala Üniversitesi’nden kadın sağlığı uzmanı Doç. Dr. Erika Comasco, BBC Türkçe’ye yaptığı röportajda doğurganlık çağındaki kadınların hormonal değişimlerini “benzersiz” ve “ömür boyu iniş çıkışlı bir yolculuk” olarak tanımladı.

Bilimsel Görüşlerde Boşluklar

Comasco’ya göre, adet döngüsü ile davranış, ruh sağlığı ve ağrılar arasındaki bağlantı hâlâ “yeterince araştırılmamış ve anlaşılmamış” bir alan. Bu eksiklik, toplumsal önyargıların beslenmesine zemin hazırlıyor; örneğin Ayten adının açıklanmasını istemiyor, çünkü iş yerinde ayrımcılığa uğrama korkusu taşıyor.

Alternatif Görüş: Enflamasyonun Rolü

Londra’da King’s College’da menstruasyon fizyolojisi üzerine çalışan misafir araştırmacı Dr. Sally King, cinsiyet hormonlarının duygusal sıkıntıya doğrudan neden olduğuna dair kesin bir bilimsel kanıt olmadığını savunuyor. King, birçok semptomun enflamasyondan kaynaklandığını, hormonların ise bu sürecin tetikleyicilerinden biri olabileceğini belirtiyor.

Kitaplardan ve Araştırmalardan Alıntılar

Menstrual Myth Busting: The Case of the Hormonal Female” (Adet Mitini Çürütme: Hormonal Kadın Algısının Gerçek Yüzü) kitabının yazarı, duygusal deneyimlerin cinsiyete göre değişmediğini vurguluyor: “Kadınların [adet döngüsü sürecinde] ‘irrasyonel’ olduğuna dair stereotipler asılsızdır.” Bu yaklaşım, bilimsel bulgularla da destekleniyor.

Menstrüasyonun Fizyolojik Temeli

Menstrüasyon, dişi bedeninin her ay gebeliğe hazırlık sürecidir. Döllenme gerçekleşmezse, rahim içindeki zar (endometriyum) parçalanıp vücuttan atılır; bu da kanamayla sonuçlanır. Dr. Lucy Whitaker (Edinburgh Üniversitesi Üreme Sağlığı Merkezi) endometriyumun “vücutta tamamen dökülüp ardından çok hızlı ve iz bırakmadan onarılan nadir yüzeylerden biri” olduğunu dile getiriyor.

Hormonal Oyuncular: Östrojen ve Progesteron

Adet döngüsünde östrojen ve progesteron başta olmak üzere bir dizi hormon rol oynar. Dr. Katie Marwick (Edinburgh Üniversitesi Klinik Beyin Bilimleri Merkezi), bu hormonların bağışıklık sistemi, metabolizma ve vücut ısısı gibi sistemleri koordine ederek gebelik şansını artırdığını vurguluyor. Progesteron, ödem oluşumuna ve bağırsak hareketlerinin yavaşlamasına yol açabilir; duyarlılık arttıkça etkiler de şiddetlenir.

Duygusal Dalgalanmaların Başlangıcı

Uzmanlar, bazı kadınlarda duygusal değişimlerin adet dönemi öncesinde, yani luteal fazda başladığını belirtiyor. BBC Türkçe’ye konuşan Ezgi*, adetten yaklaşık 10 gün önce “çok ağır” bir depresif ruh hâline girdiğini, gözyaşının burnunun ucunda dolaştığını ve enerji bulamadığını ifade ediyor. Belirtilen semptomlar, PMS (Premenstrüel Sendrom) ve PMDD (Premenstrüel Disforik Bozukluk) gibi klinik tanıların temelini oluşturur.

Hormonal ve Biyolojik Çeşitlilik

Dr. Lucy Whitaker, progesteronun bazı insanları “daha ağlamaklı ve duygusal” hissettirebileceğini, kimilerini ise etkilemediğini, ancak progestojen verilen kişilerin genellikle PMS benzeri semptomlar yaşadığını söylüyor. Dr. Erika Comasco ise hormon seviyelerinin aynı olabileceğini, ancak hassasiyet farklılıklarının bireysel deneyimleri şekillendirdiğini vurguluyor.

Komorbid durumlar — endometriozis, vulvodini, Polikistik Over Sendromu (PKOS) gibi — de ruh sağlığını olumsuz etkileyebilir. Ayrıca çocukluk dönemi travmaları ve genetik faktörler de hormonal dalgalanmalara verilen psikolojik tepkileri modifiye eder.

Enflamasyon mu, Hormon mu?

Dr. Sally King, birçok “hormonal” belirtiyi — şişkinlik, kabızlık, göğüs hassasiyeti, ağrı — enflamasyonla ilişkilendiriyor. Enflamasyon, vücudun alerjen, enfeksiyon, yaralanma ve toksinlere yanıtı olarak ortaya çıkar. Bu bakış açısı, semptomların yönetiminde anti‑inflamatuar diyet ve yaşam tarzı değişikliklerinin önemini artırıyor.

Yaşam Tarzı ve Semptom Yönetimi

Dr. King, semptomların adet döngüsüyle ilişkisini izlemeyi öneriyor; ardından taze gıdalar, işlenmiş şeker, alkol ve kafein azaltma, Omega‑3 takviyeleri, düzenli egzersiz ve kaliteli uyku gibi müdahalelerle rahatlama sağlanabileceğini belirtiyor.

İmmün Sistem ve Luteal Faz

Luteal fazda (adet döngüsünün ikinci yarısı) kanda bazı bağışıklık hücreleri artar. Dr. Marwick bu hücrelerin enfeksiyon ve yaralanmalara ilk müdahale eden savunma mekanizması olduğunu, ancak otoimmün hastalıkların bu dönemde şiddetlenebileceğini vurguluyor.

Metabolik Değişimler ve İştah

Adet döngüsü boyunca bazal metabolizma hızı (BMH) değişir; luteal fazda BMH artar ve dolayısıyla iştah da yükselir. Birçok kadın, bu dönemde “kendi bedenimin içine sığamayacak kadar şişkinlik” hissettiğini dile getiriyor.

Beyin Yapısındaki Dinamikler

Dr. Marwick, hipokampus gibi duygudurum ve hafıza merkezlerinin hacimlerinin döngü boyunca %5’e kadar değişebileceğini, ayrıca yumurtlamadan önce beyin bölgelerinin daha fazla aynı anda aktif olduğunu açıklıyor. Bu neuroplastisite, duygusal ve bilişsel performansı doğrudan etkileyebilir.

İş Yerinde Ayrımcılık ve Esneklik

Ayten, adet döneminde yaşadığı duygusal dalgalanmaları iş yerinde dile getirmemenin “eşitlik mücadelesi” içinde yeni bir engel oluşturduğunu belirtiyor. Dr. Marwick ise işverenlerin “esnek çalışma politikaları” sunarak kadınların bu doğal döngüyü yönetmelerine destek olmalarını öneriyor. Bu yaklaşım, hem kadınların hem de erkeklerin benzer stres ve enerji dalgalanmalarına karşı daha anlayışlı bir ortam yaratmasını sağlar.

Sonuç: Araştırma ve Toplumsal Farkındalık İhtiyacı

Doç. Dr. Erika Comasco, bilimsel literatürdeki cinsiyet uçurumunu vurgulayarak, “daha fazla araştırma kadınların üretken ve değerli dönemlerinde refahlarını uzun vadede etkileyebilir ve domino etkisi yaratabilir” diyor. Kadınların adet döngüsüyle ilgili deneyimlerini açıkça paylaşabilmeleri, hem klinik araştırmaların derinleşmesini hem de iş hayatında daha kapsayıcı politikaların geliştirilmesini sağlayacaktır.

Bir Yorum Yazın


Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.