Rebecca Johnson, özel eğitim öğretmeni ve iki kız çocuğunun annesi, 9 Eylül sabahı dayanılmaz bir sırt ağrısıyla uyanmıştı. “Eşime, bu ağrının daha önceki doğum sancılarımdan çok daha kötü olduğunu söyledim. O kadar yüksek sesle bağırıyordum ki,” diye hatırlıyor kadın.
İlk başta ağrısının böbrek taşı olduğunu düşündü; sık sık idrara çıkma isteği ve yanma şikayetleri bu tahmini güçlendirmişti. Ancak ağrıların giderek artması, onu acil servise yönlendirdi.
Rebecca, hastane odasına alınınca belden aşağısının aniden ıslandığını fark etti ve bunun idrar olduğunu düşündü. Ancak komodin üzerine oturduğu anda rahatsızlığın bir doğum sancısı olduğunu anladı. “O an, hamile olduğumu ve doğumun başladığını hissettim,” diyerek duygusunu paylaştı.
Sağlık personeli ilk başta şok yaşasa da, hemen gerekli müdahaleleri başlattı. Kadının 38‑40 haftalık gebe olduğu, ultrason sonucunda doğrulandı.

Ailesi, yeni doğan bebeğe Carlee Evangeline adını verdi. Çocuk, 3 kg 400 g ağırlığında, tam zamanında doğmuş, hiçbir komplikasyonsuz sağlıklı bir şekilde dünyaya gelmişti. Doktorlar, anne ve bebeğin durumunun mükemmel olduğunu belirtti.
Rebecca’nin iki kız çocuğu da büyük bir heyecanla yeni kardeşlerini karşıladı. Aile, sosyal medyada bu olağanüstü doğumun fotoğraf ve videolarını paylaşarak, binlerce kişinin yorumlarını ve destek mesajlarını topladı.
Obstetrik uzmanları, hamilelik sırasında ortaya çıkan bel ve sırt ağrılarının bazen doğum belirtileri olabileceğini, özellikle yüksek riskli gebeliklerde bu tür semptomların yakından izlenmesi gerektiğini vurguladı. Bu tür nadir ama dramatik olayların, hastane acil durum protokollerinin güncellenmesine katkı sağlayabileceği ifade edildi.
Rebecca Johnson ise yaşadığı bu inanılmaz deneyimi, “Her anne, bedeninin sinyallerine kulak vermeli. Benim durumumda, bir anlık kararsızlık bile büyük bir mucizeye kapı açtı” şeklinde özetledi.