AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) son dönemde Lübnan ile bir münhasır ekonomik bölge anlaşması imzaladığını ve bunun tamamen hukuksuz olduğunu belirtti. Çelik, “GKRY’nin yaptığı bu anlaşma, uluslararası hukuk çerçevesinde kabul edilemez bir işgalciliği temsil etmektedir” diyerek, söz konusu adımın bölgenin egemenlik bütünlüğüne zarar verdiğini vurguladı.


Çelik, “Son zamanlarda Rum kesiminin, sadece Rumların yaşadığı bir bölge olmaktan çıkarılarak bazı ülkelerin askeri üs ve karargah haline getirilmeye çalıştığını görüyoruz. Bu çabalar beyhude ve kabul edilemez” ifadeleriyle durumu eleştirdi. Ayrıca bu gelişmelerin Avrupa Birliği tarafından desteklenmeye çalışılan 1 milyar Avro’luk yardım paketleriyle ilişkilendirildiğini, ancak Türkiye’nin bu tutumu “gayri meşru” olarak gördüğünü belirtti.
MYK toplantısında bahis ve sanal kumar konusunun da gündeme alındığını söyleyen Çelik, bu faaliyetlerin “toplumumuzun çürümesine ve yozlaşmasına yol açan ciddi bir tehdit” olduğunu vurguladı. “Bu sorun adeta bir pandemi hâline geldi; aile içi travma ve intiharların ardında bu kötü niyetli aktiviteler bulunuyor” diyerek, parti içinde bir eylem planı oluşturulduğunu ve bu planın sıkı bir takibi gerektiğini ifade etti.
Çelik, Suriye’deki 10 Mart Mutabakatının tam uygulanmasının bölge güvenliği için hayati önem taşıdığını belirtti. Mutabakatın temel hedefi “silah bırakma” ve “tüm Suriye vatandaşlarının eşit hak ve güvenliğinin sağlanması” olarak tanımlanıyor. Çelik, “SDG adlı terör örgütünün bu mutabakata uymadığı ve başka bir niyetle hareket ettiği” görüşünü dile getirerek, terör örgütlerinin meşru kavramlarla maskelenemeyeceğini kesin bir dille söyledi.
Çelik, Türkiye’nin Suriye’deki güvenlik politikalarının sadece askeri bir müdahaleden ibaret olmadığını, aynı zamanda ekonomik istikrar, eğitim yatırımları ve sosyal iyileşme projelerini de kapsadığını vurguladı. “8 Aralık, Suriye halkının hürriyetine kavuştuğu bir gündür; bu tarih, bölgedeki direnişi ve kararlılığı simgeliyor” dedi. Çelik, ayrıca “Türkiye, Suriye’deki terör örgütlerini ‘terörsüz Türkiye’ ve ‘terörsüz bölge’ hedefiyle kökünden yok etmeye kararlıdır” ifadesiyle gelecekteki stratejik planları özetledi.
Çelik, Avrupa Birliği’nin Güney Kıbrıs Rum kesiminin “şımarıklığını” uzun yıllar göz ardı ettiğini ve bu durumun AB’nin güvenlik mimarisine “ağır bir darbe” vurduğunu iddia etti. “AB’nin 1 milyar Avro’luk yardım paketleri, Rum yönetiminin bölgeyi işgalci bir konuma sokma çabalarını destekliyor” şeklinde eleştirdi. Çelik, AB’nin bu tutumunun “gayri meşru” olduğunu ve Türkiye’nin bölgesel istikrarı koruma konusundaki kararlılığını bir kez daha teyit etti.
Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Suriye’deki Suriyeli kardeşlerle bir araya gelmek istediğini belirtti ancak “henüz net bir takvim oluşmuş değil” diye ekledi. “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin konvoylarıyla ilgili görüntüler doğrudur; bölgede olağanüstü bir durum yoktur” şeklinde açıklama yaptı.