Antalya Valiliği himayesinde sürdürülen Coğrafi İşaret Seferberliği, bölgenin kıymetli gastronomi mirasını korumak ve tescil ettirmek amacıyla önemli adımlar atıyor. Bu çerçevede, Akseki Kaymakamlığı ile Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) ortaklaşa Akseki Ekşi Tarhana Çorbası, Akseki Filizli Pilavı, Akseki Saraylı Tatlısı ve Akseki Çimi Peyniri ürünlerinin Türk Patent ve Marka Kurumu‘na coğrafi işaret başvurularını gerçekleştirdi. Bu başvurular, ürünlerin özgün özelliklerini korurken, bölge ekonomisine yeni bir ivme kazandırmayı amaçlıyor.


Akseki Hakime Hanım Konağı’nda gerçekleşen tanıtım programına Vali Hulusi Şahin ve eşi Ebru Şahin, Akseki Kaymakamı Yusuf Ilıca, Akseki Belediye Başkanı İlkay Akça, İl Kültür ve Turizm Müdürü Candemir Zoroğlu, İl Tarım ve Orman Müdürü Şakir Fırat Erkal, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve ilçenin değerli vatandaşları katıldı. Program, tarihi konağın atmosferiyle birleşerek, Akseki’nin zengin kültürel dokusunu vurgulayan bir ortam sundu.
Programda konuşan Vali Hulusi Şahin, “Antalya’nın kültürel değerlerini yaşatma ve tescil ettirme konusunda titizlikle çalışıyoruz. Akseki’nin köklü tarihine dayanan bu ürünler, hem yerel halkın gurur kaynağı hem de turizme yön verecek önemli birer marka” diyerek, coğrafi işaretlerin bölgeye kazandıracağı ekonomik ve tanıtım faydalarına değindi. Şahin, ayrıca “Akseki Ekşi Tarhana Çorbası, Filizli Pilavı ve Saraylı Tatlısı’nın yanı sıra Çimi Peyniri de bölgeyi temsil eden özgün lezzetlerimiz arasında” ifadesini kullandı.
Akseki Belediye Başkanı İlkay Akça, programın ardından yaptığı açıklamada, “Bu ürünlerin tescillenmesi, Akseki’nin tanıtımında kilometre taşı niteliğinde. Geleneksel lezzetlerimiz resmi bir koruma altında olduğundan, hem yerel üreticiler hem de turistler için güvenli bir referans noktası olacak” şeklinde konuştu.
Akseki Coğrafi İşaretler Komisyonu Üyesi Ahmet Arslan ise, “Yörüklük ve yerleşikliğin kesiştiği Akseki’de halkın yeme‑içme alışkanlıkları, kültürün izlerini taşıyan bir mozaik oluşturuyor. Ekşi tarhanadaki yabani eriğin buğdayla buluşması, filizli pilavdaki üzüm yaprağı ve bulgurun sentezi, bölgenin yaşam biçimini mükemmel şekilde yansıtıyor” diyerek, başvuruların kültürel mirası koruma işlevine vurgu yaptı.
Etkinliğin ev sahibi olan Hakime Yılmaz, “Bu tarihi konak, Akseki’nin geçmişi ve bugünü bir araya getiren bir köprü. Coğrafi işaretli ürünlerin tanıtımı, bölgenin tanıtımına önemli bir ivme kazandırıyor” ifadelerini kullandı. Konuşmanın ardından Vali Şahin, heyetle birlikte ürünleri yerinde inceleyerek, tescil sürecinin son aşamalarına dair bilgi aldı. Bu inceleme, ürünlerin kalite standartlarının resmi belgelendirilmesi aşamasına geçişi hızlandıracak.
Coğrafi işaret tescili, sadece bir isim koruması değil; aynı zamanda bölgesel ekonomiyi canlandıran, tarımsal çeşitliliği teşvik eden ve turizm potansiyelini artıran stratejik bir adımdır. Uzmanlar, Akseki gibi küçük ilçelerin bu tür koruma mekanizmaları sayesinde ulusal ve uluslararası pazarlarda rekabet avantajı elde edeceğini belirtiyor. Önümüzdeki aylarda, tescillenmiş ürünlerin markalaşma süreçleri, paketleme ve dağıtım ağları oluşturularak, Akseki’nin lezzet haritasına yeni bir sayfa eklenecek.