İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sosyal medya hesabından yayınladığı bir açıklamada, CHP Genel Başkanı Özgür Özel‘in Zonguldak mitinginde kendisiyle ilgili kullandığı sözleri yalanlayıcı bir dille çürüttü. Bakan, “Yalan sizin ağzınıza yuva yapmış. Gölgeliklerde oturup konforlu alanlarından ahkam kesen, nifak kervanının yedekçisi bir takım çevreler, ucuz siyasi hesaplarla; birkaç oy devşirmek için kahraman güvenlik güçlerimizle birlikte verdiğimiz büyük mücadeleyi küçümseme acziyetine düşüyorlar” ifadelerini kullandı.

Yerlikaya, açıklamasında ayrıca FETÖ’ye yönelik iddiaları da gündeme getirerek, “FETÖ’nün karanlık odalarında hazırlanan sözde araştırmalar önce milletvekilleriniz Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, sonra da siz Zonguldak’ta dillendirdiniz” dedi. Bakan, güvenlik güçlerinin fedakarlıklarını küçümseyen söylemlere karşı “aziz milletimizin kahraman evlatlarının canları pahasına verdikleri mücadeleye gölge düşürmeye kalkmak kimsenin haddi değildir” diyerek sert bir tutum sergiledi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, mitinde Yerlikaya’yı ve hükümetin güvenlik politikalarını eleştirirken, özellikle terörle mücadelede kullanılan bazı yöntemlerin şeffaflık eksikliği ve insan hakları ihlallerine yol açtığını vurgulamıştı. Özel, bu eleştirilerin sadece bir parti söylemi olmadığını, aynı zamanda toplumun geniş kesimlerinin de duyduğu bir endişe olduğunu belirtti. Yerlikaya’nın yanıtına ise Özel, “Sözlerimiz gerçeği yansıtıyor, bu gerçek ise halkın gözleri önünde gizlenemez” şeklinde bir karşılık vermişti.
Politika uzmanları, bu tür karşılıklı sert söylemlerin Türkiye siyasetinde giderek yaygınlaştığını ve kutuplaşmanın derinleştiğini ifade ediyor. Prof. Dr. Mehmet Kaya (Ankara Üniversitesi) açıklamalarda, “Bakanların sosyal medyada doğrudan rakip parti liderlerine yanıt vermesi, geleneksel medya mekanizmalarının dışına çıkılması anlamına geliyor. Bu durum, kamuoyunun bilgi kirliliğine maruz kalma riskini artırıyor” dedi. Ayrıca, FETÖ iddialarının siyasi rekabetin bir parçası olarak kullanılmasının, gerçek suç soruşturmalarından ziyade siyasi puan kazanma amacı taşıdığına dikkat çekti.
Öte yandan, güvenlik güçlerinin ve terörle mücadele ekiplerinin özverili çalışmaları konusundaki algı da bu tür söylemlerle çarpışıyor. Bazı sivil toplum örgütleri, “Güvenlik güçlerine duyulan güvenin, siyasi tartışmalarla gölgelendirilmemesi gerektiğini” vurguluyor. Bu bağlamda, hem hükümet hem de muhalefet temsilcilerinin, tartışmaları daha yapıcı bir zeminde sürdürmeleri, toplumsal birliğin korunması açısından kritik olarak görülüyor.
Siyasi partiler arasında süregelen bu sert diyalogun, önümüzdeki seçim dönemi öncesinde daha da artması muhtemel. Uzmanlar, özellikle Zonguldak gibi seçim önemi taşıyan bölgelerde, partilerin söylemlerinin daha dikkatli seçilmesi ve halkın güvenliğini tehdit eden unsurlara odaklanması gerektiğini belirtiyor. Bu süreçte, Ali Yerlikaya ve Özgür Özel gibi isimlerin açıklamaları, sadece birer kişisel itirazdan ziyade, parti politikalarının ve güvenlik stratejilerinin geniş çaplı bir değerlendirmesine zemin hazırlayabilir.