İzmir’in köklü kulübü Altay, TFF 3. Lig’de kümede kalma savaşı verirken bir kez daha yönetim kriziyle karşı karşıya. Sinan Kanlı’nın istifa kararı, kulübün zaten kırılgan yapısını daha da zayıflattı. Kanlı, 23 Ağustos seçimleri sonrasında kısa bir süre başkanlık koltuğuna oturmuş, ancak üst üste gelen FIFA yaptırımları ve bahis soruşturmasıyla kulübün mali ve sportif dengesi iyice sarsılmıştı.


Kanlı’nın istifa açıklamasında “Altay’dan bir kuruş alacağım yoktur. Harcadığım her kuruşu örnek olması adına bağışlıyorum.” sözleri dikkat çekti. Bu açıklama, kulübün maddi açıdan zor durumda olduğunu ancak yönetimin şeffaf bir tutum sergilemeye çalıştığını gösteriyor.
Yönetim değişikliği süreci hızla şekilleniyor. İzmir temsilciliğinde 19‑26 Aralık tarihleri arasında olağanüstü bir genel kurul toplanması planlanıyor. Toplantıda yeni bir yönetim kurulu seçilecek ve bu kurul, önümüzdeki yedi ay içinde kulübün başına geçecek üçüncü yönetim olacak. Bu, Altay’ın tarihindeki kritik bir dönüm noktası olarak görülüyor; çünkü önceki iki yönetim dönemi de istikrar ve başarıdan çok, krizle anıldı.
Geçmişte kulübün başkanlık koltuğunda oturan Yüksel Gürüz, 28 Mayıs’ta göreve gelmiş ancak Sinan Kanlı’nın imza kampanyası sonrasında kongre kararını almak zorunda kalmış ve üç ay dolmadan görevini devretmek zorunda kalmıştı. Bu durum, Altay yönetiminin sık sık değiştiğini ve istikrarsız bir yönetime sahip olduğunu ortaya koyuyor.
Altay, son bir yılda FIFA’dan aldığı cezalar ve bahis soruşturması kapsamında 8 futbolcunun disiplin cezası almasıyla büyük bir krize sürüklendi. Bu süreç, kulübün hem mali hem de sportif açıdan ayakta kalmasını zorlaştırdı. FIFA dosyaları, kulübün transfer yasağı altına girmesine, genç yetenekleri dışarıda tutmasına ve mevcut kadroyu yenileme şansını kaybetmesine yol açtı.
Transfer yasağı, Altay’ın 2022’de Süper Lig’den düşmesinin ardından gelen en büyük engellerden biri oldu. 2024’te 1. Lig’e, 2025’te ise 2. Lig’e gerilemesi, kulübün amatör seviyeye yaklaşmasıyla sonuçlandı. Bu süreç, taraftarların ve yerel iş dünyasının kulübe olan güvenini sarsarken, yeni bir yatırımcı arayışını da kaçınılmaz hâle getirdi.
Yönetim krizi sahada da etkisini gösterdi. Altay, geçen hafta deplasmanda Alanya 1221’e 1‑0 kaybederek üst üste üçüncü mağlubiyetini aldı ve düşme hattına oturdu. Ancak yarın evinde Eskişehir Anadoluspor ile karşılaşacak. Maç, Alsancak Mustafa Denizli Stadı’nda saat 17.00’de başlayacak ve Asen Albayrak yönetiminde gerçekleşecek.
Ligde 6 puanla 15. sırada bulunan Altay, 12 puanı olan 10. sıradaki Eskişehir’i yenerek moral bulmayı hedefliyor. “Ev sahibi olarak kazanmak, hem puan hem de moral anlamında çok değerli.” şeklinde bir açıklama yapan teknik direktör, bu maçın kulübün sezon sonu hedefleri açısından kritik olduğunu vurguladı.
Altay, 2. ligdeki ilk galibiyetini elde etmeyi ve ligde ikinci kez evinde kazanarak taraftarına umut aşılamayı amaçlıyor. Ancak transfer yasağının devam etmesi, kadro derinliğini sınırlıyor; bu da teknik ekibin taktiksel esnekliğini kısıtlıyor.
Sinan Kanlı, istifa sürecinde “Yatırımcı görüşmelerinin devam ettiğini, kulübü doğru bir başkana devredene kadar çalışacaklarını” belirtti. Bu açıklama, Altay’ın mali yapıdaki eksiklikleri kapatmak ve uzun vadeli bir planlama yapmak için yeni sermaye arayışında olduğunu gösteriyor. Uzmanlar, kulübün yapısal reform ve sürdürülebilir bir iş modeli geliştirmesi gerektiğini, aksi takdirde 2. Lig’de kalmanın bile zor olacağını ifade ediyor.
Altay’ın tarihî mirası ve büyük taraftar kitlesi, yeni yönetimin sadece finansal değil, aynı zamanda kültürel bir sorumluluk taşıdığını hatırlatıyor. Kulübün yeniden diriliş yolu, hem saha içi başarılara hem de yönetimsel şeffaflığa dayalı bir denge kurmakla mümkün olacak.