Anne ve oğlunun ölümünü aydınlatacak en önemli delil de bulundu

Kastamonu’da kayıplarının 10’uncu gününde cansız bedenleri bulunan Huriye Helvacı ve oğlu Osman Helvacı’nın ölümüne ilişkin gizemi aydınlatacak annenin kayıp cep telefonu da bulundu.

Olayın kronolojisi

Kastamonu’nun Bozkurt ilçesine bağlı Merkez Mahallesi Meteoroloji TOKİ Konutları’nda 2 Kasım sabahı evlerinden ayrılan Huriye Helvacı ve 5 yaşındaki oğlu Osman Helvacı, 11 Kasım sabahı Köseali köyü mevkiindeki dere yatağında ölü bulunmuştu. Olayın ilk duyurusu bölge halkı arasında büyük bir şok yaratırken, arama ekipleri AFAD, UMKE, JAK ve komando birliklerinin destekleriyle 24 saat aralıksız çalışmaya başladı.

Bu süreçte, annenin cesedinin bulunduğu yere yaklaşık 200 metre uzaklıkta bir çanta, 100 metre mesafede ise bir çift ayakkabı keşfedildi. Ekipler, bu buluntuların yanında, aynı bölgeye yakın bir noktada kayıp olduğu bildirilen cep telefonunu da buldu.

Yeni bulunan delil: Kayıp cep telefonu

Telefon, İnebolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından incelenmek üzere alındı. İlk analizlerde, telefonun kilitli olduğu, ancak son konum verisinin GPS üzerinden hâlâ aktif olduğu ve son olarak Köseali köyü yakınlarındaki bir çalı alanda sinyal aldığı tespit edildi. Uzmanlar, bu verilerin olayın gerçekleştiği an ve yer hakkında kritik ipuçları sağlayabileceği görüşünde.

Telefonun içindeki mesajlar, arama kayıtları ve son arama girişimi, kaybolmadan önce anne ve çocuğun hangi iletişim kanallarını kullandığını ortaya koyabilir. Savcılık, bu verilerin olayın ardındaki motivasyonu ve olası üçüncü şahısların varlığını aydınlatmasını bekliyor.

Soruşturma ve şüpheli ifadeler

Soruşturma kapsamında, anneye ait bir eşyanın hâlâ bulunamaması ve telefonun kayıp hâlâ olması, araştırmacıları daha da tetikledi. Mustafa Uzun – Huriye Helvacı’nın eski eniştesi – bir televizyon programında şüpheli ifadeler verdi. Bunun üzerine, savcılık tarafından denetimli serbestlik tedbiri kapsamında elektronik kelepçe takılmasına karar verildi.

Mustafa Uzun, kaybolmadan sonra mesaj ve arama kayıtlarını sildiğini itiraf etti. Ayrıca, “Kayıp anında çok korktum, kimseyi uyarmak istemedim” gibi açıklamalar yaptı. Bu beyanlar, olayın içinde bir örtük baskı veya korku faktörü olabileceği ihtimalini güçlendirdi.

Cenaze ve aile açıklamaları

13 Kasım’da Bozkurt Merkez Camii’nde düzenlenen cenaze törenine, Bozkurt Kaymakamı İsmail Koçdoğan, Belediye Başkanı Muammer Yanık, aile büyükleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Tören sırasında, Huriye Helvacı’nın ablası Ayşe Çalı, duygusal bir konuşma yaparak “İnşallah kimlerin parmağı varsa, sizlerin sayesinde ortaya çıkacak” dedi. Çalı, son konuşmalarının detaylarını da paylaştı: “13.06’da Huriye teyze ile konuşmuştum, çocuk bana ‘teyze köye gelmeyecek misin’ dedi, ikisinin de sesini duydum.”

Anne ve oğul, ikindi kılınan cenaze namazının ardından Bozkurt Bahçe Mezarlığı’na yan yana toprağa verildi. Bayram Helvacı, anne ve oğlunun kaybı karşısında gözyaşlarını tutamadı.

Uzman görüşleri ve ölüm nedenleri

Adli tıp raporlarına göre, Huriye Helvacı’nın vücudunda kesici, delici ya da darp izine rastlanmadı. Ancak, cesedin çıplak olması, hipotermi şüphesini gündeme getirdi. Uzmanlar, çok soğuk havalarda insanların ölümden önce aşırı sıcaklık hissine kapılıp kıyafetlerini çıkarabildiğini ve bu durumun hipotermiye hızla yol açabileceğini belirtiyor.

Osman Helvacı’nın ise 30 metrelik şelalenin tabanına düşerek ölmüş olabileceği, düşüş sırasında belinin kırıldığı ve ciddi travma aldığı tespit edildi. Çocukların bu tür yüksekten düşüşlerde hayatta kalma şansının çok düşük olduğu vurgulandı.

İki kişinin doğum tarihinin aynı olması (16 Ekim) ise olayın duygusal etkisini artırdı. Huriye Helvacı 16 Ekim 1982, Osman Yaşar Helvacı ise 16 Ekim 2020 doğumlu. Ölüm tarihleri de aynı gün olarak kayıtlara geçti; ancak kesin ölüm anı ve süresi adli tıp raporlarıyla netleşecek.

Sonuç olarak, kayıp cep telefonunun çözülmesi, olayın bütünsel bir resmini sunabilecek en önemli adım olarak görülüyor. Yetkililer, telefon verileriyle birlikte elde edilen diğer bulguların, bu trajik olayın ardındaki “kim”, “neden” ve “nasıl” sorularına yanıt bulmasını umuyor.