ASELSAN’dan Ekosistem Vurgusu: Girişimcilik, Kuantum ve Savunma Teknolojileri

ASELSAN’dan Ekosistem Vurgusu: Girişimcilik, Kuantum ve Savunma Teknolojileri
Yayınlama: 11.12.2025
5
A+
A-

ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, ekosistem temelli rekabetin ürün ve sistem rekabetini geride bıraktığını, girişimcilik, akademi ve savunma projelerinin bu ekosistemde birbirini beslediğini vurguladı.

Take Off İstanbul 2025 Zirvesi ve ASELSAN’ın Rolü

Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı), Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi öncülüğünde düzenlenen Take Off İstanbul 2025 girişimcilik zirvesi, ikinci gününde “Birlikte Büyüyoruz: İşbirliği ile İlerlemek” başlıklı paneliyle büyük bir ilgi topladı.

Panelde ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, şirketin ekosistem yaklaşımını ve bu yaklaşımın savunma sanayii, KOBİ’ler ve üniversiteler üzerindeki dönüşüm etkisini anlattı.

Ekosistem Yaklaşımının Temel Dinamikleri

Akyol, “Artık ürünlerin ve sistemlerin rekabeti yok, ekosistemler arasında rekabet var” diyerek, ekosistemin girişim dünyasından akademiye, Ar‑Ge inovasyon sistemine kadar uzanan geniş bir yelpazeyi kapsadığını vurguladı. Başarılı firmaların temel özelliği, bu geniş ağ içinde doğru iş modelleri ve işbirlikleri kurabilmek olarak tanımlandı.

Şirket, küçük KOBİ’lerle olan ilişkileri bir tehdit değil bir fırsat olarak görerek, ortak projeler ve hızlı prototipleme süreçleriyle rekabet avantajı elde ediyor.

ASELFLIR-500: Ekosistem İşbirliğinin Somut Örneği

ASELSAN, SİHA kameralarında kullanılan ASELFLIR-500 ürünüyle sadece üç yılda dünya sınıfına ulaşarak ekosistem işbirliğinin ne kadar hızlı sonuç verebileceğini gösterdi. Akyol, “100’üncüsünü üretip teslim ettik, 20 ülkede kullanımda ve alanında dünyanın en iyi kamerası olarak nitelendiriliyor” ifadeleriyle gurur duydu.

Bu başarı, akademik araştırmalardan start‑up prototiplerine, tedarik zinciri ortaklarından devlet destekli Ar‑Ge fonlarına kadar uzanan bir ağın etkin yönetiminin bir sonucudur.

Asel Labs ve Kuantum Laboratuvarları

ASELSAN, yeni kurulan Asel Labs yapısı kapsamında dört üniversitede toplam yedi laboratuvar inşa etti. 20 milyon dolar yatırımın bir kısmı kuantum bilgisayarları ve çipleri geliştiren laboratuvarlara ayrıldı; bu da Türkiye’nin ilk kuantum çiplerini üretme hedefini gerçeğe dönüştürüyor.

Bu laboratuvarlar, savunma sanayiindeki yüksek hassasiyetli uygulamalardan, sivil sektördeki yapay zeka ve veri işleme projelerine kadar geniş bir yelpazede inovasyonu destekliyor.

Bayraktar KIZILELMA ve “Dünyada Yapılamayanı Yapma” Vizyonu

Akyol, Bayraktar KIZILELMA projesindeki yeni kamera entegrasyonunu “konvansiyonel FLIR teknolojisinde kamera uçağın dışına sarkmışken, şimdi uçağın içine gömülü” şeklinde tanımladı. Bu teknoloji, havada yüksek hızda manevra yapabilen bir silah sisteminin sensörlerini koruma altına alarak performansı %40 artırdı.

Geçen haftalarda gerçekleşen Bayraktar KIZILELMA’nın hava‑hava füzesinin ilk denemesinde, ASELSAN, Baykar ve TÜBİTAK SAGE arasındaki işbirliğinin “dünyada yapılamayanı yapmanın önünü açtığını” vurguladı.

Türkiye’nin Küresel Girişimcilik Ekosistemi Üzerindeki Etkisi

Akyol, “ASELSAN büyüdükçe ekosistemi de büyütür; sadece 11 ayda 3,5 milyar dolar değerinde tedarik siparişleriyle KOBİ ve orta ölçekli firmalarla güçlü bir bağ kurduk” diyerek, şirketin ekonomi üzerindeki çarpan etkisini ortaya koydu.

Son olarak, “Türkiye güçlü bir ekosisteme sahip, daha fazla girişimciyi, üniversiteyi ve akademisyeni desteklemeye devam edeceğiz” sözleriyle, ülkenin uzun vadeli teknoloji ve savunma stratejisinin ekosistem temelli olduğunu belirtti.

Bir Yorum Yazın


Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.