Çarşamba sabahı Ankara’da yapılan toplantıda, Bakan Işıkhan komisyonun mevcut beş işveren, beş işçi ve bir devlet temsilcisinden oluşan yapısını gözden geçirme talebinde bulundu. Bakan, temsilci sayısının beşten bir düşürülerek tek bir hükümet üyesine indirgenmesini önerdi. Bu öneri, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun karar alma sürecinde devletin daha etkin bir rol oynamasını amaçlıyor.


Yeni formüle göre komisyon 5 işveren, 5 işçi ve 1 hükümet temsilcisinden oluşacak. Bu yapı, hakem rolünün güçlendirilmesi ve kararların daha hızlı alınması hedefleniyor. TÜRK‑İŞ Başkanı Ergün Atalay, öneriyi dikkatle inceleyeceklerini belirtti ve “Yanlış bir iş yapmıyoruz” diyerek mevcut eleştirilerin haksız olduğunu vurguladı. Atalay, aynı zamanda asgari ücretli çalışanların yaşadığı ekonomik sıkıntılara değinerek, yeni düzenlemenin bu grupların lehine olup olmayacağını sorguladı.
2024 yılında net asgari ücret 22.104 TL seviyesinde seyrediyor. Enflasyon verileri %16‑20 aralığını gösterse de, kira, gıda ve giyim fiyatlarındaki hızlı artış %25 zam ihtimalini güçlendiriyor. Uzmanların öngörüsüne göre, yeni net asgari ücret 27.500‑28.000 TL bandına çıkabilir. Bu artış, işveren maliyetlerini 30.621 TL’ye yükseltecek ve sosyal güvenlik primleri ile işsizlik sigortası fonunu da artıracak.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 1974 yılındaki toplantısında bölgesel farklılıkları sona erdirerek ülke genelinde tek bir asgari ücret belirleme kararını almıştı. O zamandan bu yana komisyon, işçi, işveren ve devlet temsilcilerinden oluşan 15 kişilik bir kurul olarak çalışıyor. Kararlar, en az 10 üyenin katılımıyla oy çokluğuyla alınmakta, eşit oy durumunda ise başkanın bulunduğu tarafın çoğunluğu kabul edilmektedir.
TÜRK‑İŞ Başkanlar Kurulu, bugün saat 10.00’da Ankara’da bir araya gelerek Bakan Işıkhan’ın teklifini değerlendirecek. Toplantı sonrası alınacak karar, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’na TÜRK‑İŞ’in katılımını yeniden şekillendirebilir ve dolayısıyla ülke genelinde asgari ücret belirleme sürecini doğrudan etkileyebilir. Bu adım, hükümetin işçi ve işveren temsilcileri arasındaki dengeyi yeniden gözden geçirme çabası olarak görülüyor ve önümüzdeki haftalarda hem iş dünyası hem de kamuoyu tarafından yakından izlenecek.