Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde, 31 Temmuz 2018 tarihinde PKK‑lı teröristler tarafından yola konulan patlayıcı patladı. Patlamada, eşi Nurcan Karakaya (25) ve 10 aylık bebekleri Bedirhan şehit oldu. Astsubay Serkan Karakaya ise ağır yaralanarak hastaneye kaldırıldı.
Yıllar sonra, Temmuz 2025’te Kayseri’de ikamet ettiği bir binada aynı astsubayın yönetici ve yakınları tarafından darbedildi. O anlar, çevredeki bir şahıs tarafından cep telefonuyla kaydedildi ve sosyal medyada hızla yayıldı.

Darbenin sorumluluğunu üstlenen iki kişi, olayın ardından “Yaptığımız saygısızlık ve saldırıdan dolayı utanç içindeyiz. Tüm TSK personelinden özür dileriz. Bu hatayı anlamamıza yardımcı olan Reis Sedat Peker’e saygılarımızı sunuyoruz.” şeklinde bir açıklama içeren video yayınladı. Video, hem sosyal medyada hem de yerel haber sitelerinde büyük yankı uyandırdı.
Bu açıklama, “Sedat Peker” isminin hâlâ toplumsal bir referans noktası olduğuna dair tartışmaları yeniden alevlendirdi. Birçok kullanıcı, Peker’in “gözlemciliği” ya da “etkisi” üzerinden bir suçun “rehber” olduğunu iddia ederek tepkilerini dile getirdi.
Olay anına tanıklık edenler, darp sahnesinin “kaba ve planlı” bir saldırı olduğunu belirtti. Yerel polis, olayla ilgili geniş çaplı bir soruşturma başlattı ve söz konusu iki şahıs hakkında hakim kararıyla gözaltı kararı alındı.
Avukatlar, darp suçunun yanı sıra “Kamu görevlisine yönelik saldırı” ve “Terör örgütüyle bağlantılı suç” gibi ağır suçlamaların da gündeme gelebileceğini bildirdi. “Bu tip suçlar, sadece bireysel bir öfke meselesi değil, aynı zamanda toplumsal bir travmanın yansımasıdır.” şeklinde açıklama yaptı.
Video yayımlandıktan kısa bir süre sonra, #SedatPeker etiketiyle binlerce yorum ve paylaşım yapıldı. Kullanıcıların bir kısmı “Sedat Peker’in adı bir suçun meşrulaştırılması için kullanılmış” derken, diğerleri ise “Bu özür videosu bir propaganda aracı” şeklinde eleştirdi.
Yerel yönetimler, “Güvenlik birliğinin sağlıklı çalışması için bu tür olayların kesinlikle önlenmesi gerekir” diyerek, TSK ve Emniyet güçlerinin daha sıkı denetim ve eğitim alması gerektiğini vurguladı.
Astsubay Serkan Karakaya’nın yaşadığı trajik kayıp ve ardından gelen darp olayı, Türkiye’de güvenlik personeline yönelik şiddetin ne kadar hassas bir konu olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Özür videosunda “Sedat Peker” referansının yer alması, bu olayın yalnızca bir saldırı değil, aynı zamanda toplumsal algı ve medya manipülasyonu yönünden de incelenmesi gerektiğini ortaya koyuyor.
Gelecek haftalarda, soruşturmanın sonuçları ve mahkeme kararları kamuoyunun yakından takip edeceği bir süreç olacak.
Bu olay çok üzücü. Astsubay Karakaya’nın yaşadığı trajik kayıp ve darp olayı, güvenlik personeline yönelik şiddetin ne kadar hassas bir konu olduğunu gösteriyor.