Yunanistan’dan gelen bu dans grubu, tarihi yarımadada Ayasofya Camii’nin önünde bir araya gelerek geleneksel sirtaki dansını sergiledi. Gösterinin kısa bir videosu sosyal medyada hızla yayıldı ve izleyicilerden hem alkış hem de kızgın tepkiler topladı. Grup, videonun açıklama kısmına “Şehrin kutsal topraklarında dans ediyoruz” notunu ekleyerek niyetlerini açıklamaya çalıştı.


Sosyal medya kullanıcılarının büyük bir bölümü, dansın tarihi ve dini bir mabedin önünde gerçekleştirilmesinin “hassasiyetleri hedef alan bir provokasyon” olduğuna işaret etti. Birçok yorumcu, bu tür bir gösterinin Türkiye’nin kültürel‑dini değerlerine yönelik bir tahrik çabası olduğunu savundu.
İstanbul Valiliği, Ayasofya’nın bir ibadet yeri olarak kullanımına dair yasal düzenlemelere dikkat çekti ve gösterinin kamusal düzeni bozma potansiyeline ilişkin soruşturma açılabileceğini belirtti. Uzmanlar, benzer olayların geçmişte de yargısal süreçlere götürüldüğünü hatırlatarak, bu durumun toplumsal kutuplaşmayı artırabileceği uyarısında bulundu.
Ayasofya, Bizans ve Osmanlı tarihinin sembolik bir buluşma noktası olarak hem mimari hem de politik açıdan büyük bir öneme sahiptir. 2020 yılında cami statüsüne dönüştürülmesi, uluslararası alanda da geniş tartışmalara yol açmıştı. Bu bağlamda, herhangi bir kültürel etkinliğin bu mekanın önünde gerçekleşmesi, hem yerel hem de yabancı medyada yoğun ilgi görmektedir.
İki taraflı diyalog çağrısı yapan sivil toplum örgütleri, benzer olayların önüne geçmek için kültür‑sanat etkinliklerinin tarihî mekanların ruhuna uygun bir şekilde planlanması gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, gençler arasında kültürel farkındalığın artırılması ve tarihî mirasların korunması yönünde eğitim programlarının desteklenmesi öneriliyor.