Aydın’da İklim Dirençli Zeytincilik Eğitimi

Aydın Ticaret Borsası’nda düzenlenen ‘İklim Dirençli Doğa Dostu Zeytincilik Eğitimi’, Uluslararası Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi (UZZK) ve Slow Food ortaklığıyla gerçekleştirildi. Eğitimde, Avrupa Yeşil Mutabakatı ve iklim dostu üretim yöntemleri ele alındı. Açılış konuşmasını Aydın Ticaret Borsası Proje ve Marka Patent Memuru Emine Ceylan yaptı.

Ceylan, zeytin ve zeytinyağı üreticileri için hazırlanan Sürdürülebilirlik ve Yeşil Dönüşüm Rehberi hakkında bilgi vererek, Avrupa Birliği’nin Yeşil Mütabakatı kapsamında hayata geçirdiği Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) ile ticaret akışının yeniden şekillendirilmekte olduğunu belirtti. Ceylan, “Türkiye’nin Avrupa Birliği ile ticaretinde karşı karşıya kalacağı yeni çevresel düzenlemelere uyum sağlaması, tarım sektörünün geleceği açısından büyük önem taşımaktadır” dedi.

Eğitimde, Proje Evi Kooperatifi Ortağı Itri Levent Demirkol, ‘İklim Değişikliği ve Zeytin Mirası: Dirençli Bir Gelecek İçin Çeşitlilik Temelli Yaklaşımı’ başlıklı sunumuyla, iklim değişikliğinin Türkiye’de zeytin üretimini tehdit eden önemli çevresel baskılardan biri haline geldiğini vurguladı. Demirkol, Türkiye’nin zeytin genetik kaynakları açısından zengin olduğunu ve 80’den fazla yerel zeytin çeşidinin doğal olarak yetiştiğini belirtti.

Gün boyunca çeşitli sunumlar ve atölye çalışmaları ile devam eden eğitime, zeytin üreticileri, STK’lar ve yerel paydaşlar katıldı. Eğitim, Aydın Ticaret Borsası’nın öncülüğünde ve Güney Ege Kalkınma Ajansı’nın desteğiyle hayata geçirilen ‘Yeşil Dönüşüm ile Aydınlık İşletmeler Projesi’ kapsamında düzenlendi. Proje, Aydın ili ve çevresindeki zeytin, zeytinyağı ve incir üreticilerini Avrupa Yeşil Mütabakatı hedefleriyle uyumlu hale getirmeyi amaçlamaktadır.

Bu tür eğitimlerin ve projelerin, zeytin üreticilerinin sürdürülebilir üretim standartlarına uyum sağlamasını zorunlu kılan Avrupa Birliği’nin Yeşil Mütabakatı hedeflerine ulaşmasında önemli rol oynayacağı düşünülmektedir. Ayrıca, yerel zeytin çeşitlerinin korunması ve yeniden üretime kazandırılması, sadece biyolojik çeşitliliğin sürdürülmesi açısından değil; aynı zamanda iklime dirençli tarım sistemlerinin inşasında da kilit rol oynamaktadır.