TOBB Müşterek Konsey Toplantısı, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın teşrifleriyle Ankara’da gerçekleştirildi. Toplantının başkanlığını TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu üstlenirken, Fevzi Çondur Aydın Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı olarak katıldı. Çondur, “Aydın’da kuraklık derinleşiyor, su yönetimi artık ertelenemez bir zorunluluk” diyerek konuşmasına başladı.


Fevzi Çondur, pamukta uygulanan yeni destekleme modelinin bir kilogram başına 1.998 TL sabit fiyatının üreticiler için sürdürülemez olduğunu belirtti. Borsalar ve ziraat odalarının ortak maliyet analizine göre pamuk üretiminin kilogram maliyeti 35,63 TL iken, üreticiler ortalama 26 TLye satış yapabiliyor. Bu fark 9,63 TL prim desteği eksikliğine işaret ediyor. Çondur, bu primin sağlanmaması durumunda 2007‑2008 döneminde görülen pamuk üretiminden çekilme riskinin tekrar ortaya çıkabileceğini uyardı. “Pamuk sadece bir tarım ürünü değil, tekstil ve yağ sanayileri için kritik bir hammadde” dedi.
Aydın, dünya çapında en büyük kuru incir üreticilerinden biri olma konumunda. Ancak son yıllarda artan sıcaklık ve kuraklık, incirde toksin seviyelerinin yükselmesine neden oluyor. Çondur, Avrupa Birliği’nin Türkiye’den gelen incirlerde %80’lere varan sıkı kontroller uyguladığını, ancak aynı ürünlerin AB iç pazarında çok daha az denetlendiğini vurgulayarak “çifte standart” ifadesini kullandı. Bu durum, ihracatçıların rekabet gücünü azaltırken, geri dönen ürünlerin yeniden işlenmesi için devlet desteğinin kritik olduğunu belirtti.
Geçtiğimiz dört yılda bölge, üç yılını yoğun kuraklıkla geçirdi. Aydın’ın geniş baraj kapasitesine rağmen, azalan yağışlar baraj seviyelerini kritik eşiklerin altına düşürüyor. Çondur, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen Muğla Dalaman Çayı’nın Bozdoğan‑Kemer Barajı’na bağlanması projesinin hızlandırılmasını talep etti. Projenin hayata geçirilmesiyle “tarımsal sulama kapasitesi artacak, üretimin sürdürülebilirliği güçlenecek ve kuraklık sorunu hafifleyecek” diye umutlarını dile getirdi.
Bu bağlamda, bölgesel su yönetimi politikalarının entegrasyon edilmesi, yağmur suyu toplama, verimli sulama teknolojileri (damla sulama, yağmurlama) ve suyun tarımsal kullanımına öncelik verilmesi gerektiğini vurguladı.
Çondur, pamuk ve incir sektörlerindeki sorunların yalnızca çiftçilerin sorumluluğunda olmadığını, merkezi yönetim, sektör temsilcileri ve ihracatçıların koordineli hareket etmesi gerektiğini belirtti. Destekleme mekanizmalarının yeniden yapılandırılması, “pamuk üreticilerine kesin ve şeffaf prim desteği” sağlanması ve incir ihracatında AB standartlarına uyumlu kalite kontrol sistemlerinin oluşturulması önerildi. Ayrıca, su yönetimi konusunda uzun vadeli bir strateji geliştirilerek, iklim değişikliğinin tarımsal üretime etkilerini azaltacak risk yönetimi planları hazırlanması çağrısı yapıldı.
Sonuç olarak, Aydın’ın su krizi yalnızca yerel bir sorun olmaktan çıkıp, ulusal tarımsal sürdürülebilirliğin kritik bir göstergesi haline geliyor. Tüm paydaşların acil ve bütüncül adımları, bölgenin ekonomik ve sosyal refahını korumak için hayati öneme sahip.