Babacan’dan ‘Liderler Masası’ Çağrısı: Erdoğan ve Özel’i Davet Etse Ne Olur?

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Terörsüz Türkiye sürecinde tüm siyasi partilerin bir araya gelerek “liderler masası” oluşturması gerektiğini vurguladı.

Babacan’ın Açıklamaları

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, katıldığı bir televizyon programında Terörsüz Türkiye sürecinin mevcut durumunu ve yeni bir işbirliği mekanizmasının gerekliliğini dile getirdi. Babacan, Meclis’te kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun yanı sıra, daha geniş çaplı bir liderler masası kurulması gerektiğini savundu.

“Erdoğan ve Özel’i Davet Etse Ne Olur?”

Babacan, “Sayın Erdoğan, sayın Özel’i davet etse ne olacak ki? Tüm partiler bir masa etrafında otursak, herkes görüşünü söylese.” diyerek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İçişleri Bakanı İbrahim Şahin Özel’in de bu masada yer almasının sürecin meşruiyetini artıracağını belirtti. Bu çağrı, partiler arasındaki diyaloğu yeniden canlandırma ve sürecin “iklimini ısıtma” amacını taşıyor.

İklim ve Kaygılar

Babacan, “Gerçekten hassas bir dönemdeyiz. Ben kaygılıyım. İklim bozulursa bu iş yürümez, tıkanır.” diyerek sürecin başarısının siyasi atmosferle yakından ilişkili olduğunu vurguladı. “Biz yüzde 5 bile ihtimal olsa bu süreci destekleyeceğimizi söyledik. Girdik bir sürecin içerisine ama kaygılıyım.” ifadeleriyle, destek deklarasyonlarının ötesinde somut bir işbirliği ihtiyacına işaret etti.

Liderler Masası Neden Gerekli?

Babacan, mevcut komisyonun sadece milletvekillerinden oluştuğunu, fakat ülkenin “bekasıyla ilgili” meselelerin parti liderleri düzeyinde ele alınması gerektiğini belirtti. “Bu ülkenin bekasıyla ilgili bir mesele ise hiç siyasi parti ayrımı yapmadan ülkenin Cumhurbaşkanı’nın liderleri davet etmesi gerekir.” sözleriyle, liderler seviyesinde bir diyalogun stratejik kararları daha hızlı ve kapsayıcı hâle getireceğini savundu.

Potansiyel Sonuçlar

Babacan, “Bu iş olursa, burada başarıyı elde edersek bunu sadece kendime yazdırmak istiyorum. Başarı olmazsa da komisyona ya da bu işi yürüten bürokratlara yıkar geçerim gibi basit bir fırsatçılığı aklından geçirmemesi lazım.” diyerek, sürecin hem siyasi hem de kamusal algıda nasıl bir dönüm noktası olabileceğini öngördü. “Aksi halde her an bir yol kazasına maruz kalabilecek bir süreçten bahsediyoruz. Herkes üzerine düşeni yapmalı. Böylesine önemli bir fırsat bir daha gelmeyebilir.” şeklindeki uyarısı, sürecin zamanının kritik olduğunu vurguluyor.

Geçmişten Bir Ders

Babacan, “En son 10 sene önce denenmişti.” ifadesiyle, benzer bir girişimin geçmişte denendiğini ve bu kez daha kapsayıcı bir çerçevede yeniden ele alınması gerektiğini hatırlattı. Bu bağlamda, “DEVA Parti, MHP, İYİ Parti oturmalı. Tüm partiler bir masa etrafında oturup görüşlerini paylaşmalı.” çağrısı, çok partili demokrasi anlayışının bir yenilenmesi olarak yorumlanabilir.

Son Söz

Babacan’ın bu çarpıcı çağrısı, Türkiye’nin güvenlik politikası ve toplumsal uzlaşı sürecine yeni bir perspektif getirmeyi amaçlıyor. “Son kararı verecek ve uygulayacak olan iktidardır ama partiler ve liderler arasındaki iklimin ısınması bu sürecin önünü açacaktır.” diyerek, demokratik diyalogun ve siyasi sorumluluğun altını çizdi.