Eski AB Bakanı ve Başmüzakereci Büyükelçi Dr. Egemen Bağış, Londra merkezli uluslararası basın‑yayın kuruluşu The Economist Group bünyesindeki Economist Impact etkinliğinde, “Dönüştürücü bir Avrupa’da birlik, istikrar ve inovasyon” temasıyla toplanan katılımcılara hitap etti. Zirve, ‘Daha Güçlü ve Daha Birleşik Bir Avrupa İnşa Etmek’ başlıklı bir panelde gerçekleşti.

Bağış, “Avrupa’nın Türkiye’ye olan ihtiyacı, Türkiye’nin AB’ye olan ihtiyacından çok daha fazla. Türkiye’nin çok alternatifi var, ancak Avrupalı liderlerin uyanıp kendi opsiyonlarını düşünmeleri gerekiyor” diyerek, co‑kaynaklı bir güvenlik stratejisinin zorunluluk olduğunu vurguladı.
Konuşmasında Bağış, AB‑NATO iş birliğinin derinleştirilmesi gerektiğini, “Devletler, kurumlar ve halklar arasındaki güven duygusunun pekiştirilmesi şart” olduğunu belirtti. Ukrayna savaşı, Rus enerjisine bağımlılığı ve savunma sanayi eksikliklerini ortaya koyarken, COVID‑19 pandemisi tedarik zincirlerindeki kırılganlığı gözler önüne serdi. Bu küresel dinamiklerin ışığında Avrupa’nın, AB üyesi ve üye olmayan ülkeler arasındaki mesafeyi kapatacak yeni bir vizyona ihtiyaç duyduğunu ifade etti.
Bağış, NATO’nun en büyük ikinci ordusuna sahip Türkiye’nin savunma sanayindeki yerini sayısal verilerle destekledi: “Dünyanın önde gelen 100 savunma şirketinden 5’i Türk. Geçen yıl savunma ihracatı 8 milyar dolar, bu yıl 10 milyar doları aşacak.” Ayrıca, Türkiye’nin beş ülkeden biri olarak gelecek nesil savaş uçağı üretme kapasitesine sahip olduğunu hatırlattı. Bu bağlamda, Türkiye’nin AB’nin SAFE mekanizmasına dahil edilmesinin bir seçenekten ziyade zorunluluk olduğunu, dışlayan bir AB’nin kendi güvenliğini dışlamış olacağını belirtti.
Bağış, “Türkiye, Avrupa’nın komşusu değil; bugünün ve geleceğin bir parçasıdır.” diyerek, adil ve güvenilir bir AB genişlemesinin barış, istikrar ve uzun vadeli güvenlik için kaçınılmaz olduğunu vurguladı. Ancak bu sürecin, “yeniden ivme kazanan bir müzakere süreciyle” desteklenmesi gerektiğini, tek taraflı politikaların uzun vadeli sonuçlar doğurmayacağını belirtti.
Konuşmasının sonunda Bağış, “Avrupa’nın Türkiye’ye olan ihtiyacı, Türkiye’nin AB’ye olan ihtiyacından çok daha fazla. Avrupalı liderlerin uyanıp, kendi opsiyonlarını düşünmeleri şart.” diyerek, iki tarafın da stratejik çıkarlarını yeniden tanımlamasının kaçınılmaz olduğunu bir kez daha hatırlattı.