Bayraktar, “Yeni Özbekistan için Sürdürülebilir Enerji Programı“nı resmi olarak tanıttı ve bu programın ülkenin enerji karışımını yenilenebilir kaynaklarla güçlendireceğini vurguladı. Program kapsamında, güneş ve rüzgar santrallerinin kapasitesinin 2028 yılına kadar %30 artırılması hedefleniyor.


Görüşmede, enerji verimliliği ve şebeke entegrasyonu konularına da değinildi; Türkiye’nin deneyimli mühendis ekipleri, Özbekistan’ın yeni projelerinde teknik danışmanlık sağlayacak.
Bayraktar, maden sektörünün de gündemde olduğunu belirterek, “Türk şirketleriyle ortaklaşa yürütülecek projeler sayesinde Özbekistan’ın madencilik potansiyeli hem yerel ekonomiye hem de ihracata yeni bir ivme kazandıracak” dedi. Özellikle bakır, altın ve nadir toprak elementleri üzerine odaklanılacak.
İki ülke arasındaki mevcut ticaret hacmi 2,5 milyar dolar iken, yeni enerji ve madencilik yatırımlarıyla bu rakamın çifte çıkması hedefleniyor.
Bayraktar, Türkiye’nin 2053 Net Sıfır Emisyon hedefi doğrultusunda yürüttüğü reformları da anlattı. “İthalata bağımlılığı azaltmak ve yerli üretimi artırmak için nükleer enerji, doğal gaz ve yenilenebilir kaynakların entegrasyonu kritik” ifadesiyle, Özbekistan’ın da benzer bir dönüşüm sürecinde olduğunu vurguladı.
Türk yatırımcıların Özbekistan’da gerçekleştirdiği 100 milyar dolarlık enerji projeleri örnek gösterilirken, Bayraktar “İkili işbirliğini somut projelere dönüştürmek” için yeni bir mutabakat zabıtı imzalandığını belirtti. Bu belge, enerji verimliliği, şebeke modernizasyonu ve madencilik teknolojileri alanında ortak araştırma ve geliştirme çalışmalarını da kapsıyor.
Bayraktar, “Özbekistan’ın kalkınma serüveninde çok önemli bir ortak olarak birlikte yol alacağız” sözleriyle, iki ülkenin sadece ekonomik bağlarını değil, bölgesel enerji güvenliğini de güçlendirecek bir vizyon paylaştığını vurguladı. Bu işbirliğinin, Orta Asya’da Türkiye’nin stratejik konumunu pekiştireceği ve bölgesel istikrarı artıracağı ifade edildi.