“Bugün toplam mal ve hizmetler ihracatında 400 milyar dolara yaklaştık. 500 milyar dolara da ulaşmak elimizde. 2030’a kadar olan sürede onu da başaracağız” diyerek Bolat, hedefin sadece bir slogan olmadığını, somut bir zaman çerçevesi içinde planlandığını vurguladı.

Bu açıklama, Turquality Vizyon Buluşması ve Markalaşma Konferansı’na katıldığı sırada yapıldı; etkinlik, Türkiye’nin ihracat stratejisinin uluslararası platformda nasıl konumlandığını tartışmak için önemli bir mecra oldu.
Bolat, “Yıllıklandırılmış olarak mal ihracatında 270,6 milyar doları aştık” diyerek, son dönemdeki artışın sürdürülebilir bir büyüme olduğunu belirtti. Kasım sonu itibarıyla hizmet ihracatı 122,5 milyar dolar seviyesine ulaşmışken, Aralık sonunda toplam ihracatın 395 milyar doları göreceği öngörülüyor. “Biz kumbarada küçük küçük tasarruf biriktirir gibi her ay ihracatımıza az da olsa ilaveler yapıyoruz” şeklindeki benzetme, Bakan’ın uzun vadeli ve disiplinli bir yaklaşım benimsediğini gösteriyor.
Bolat, Turquality’nin “20 yılda çok başarılı” olduğunu ve “Türkiye’nin ihracat başarısında dönüm noktası ve kilometre taşı” olduğunu sözlerine ekledi. Afrika, Asya, Kuzey Amerika ve Güney Amerika gibi bölgelere odaklanan yeni stratejiler, ihracat çeşitliliğini artırma amacını taşıyor. Ticaret Bakanlığı, bütçesinin %60’ını doğrudan ihracatçılara destek olarak kullandığını ve bu yıl 33 milyar liralık bir destek paketini kanalize ettiğini duyurdu.
Bakan, Türkiye’nin 1,5 trilyon dolarlık ekonomik büyüme hedefini aşmış olduğunu ve istihdamın 19,5 milyondan 32,75 milyona yükseldiğini vurguladı. “Meydan okumalar, sınamalar devam ediyor. Rekabet gücümüzü korumak ve yeni pazarlar bulmak için çalışıyoruz” diyerek, yeni rakiplerle maliyet ve kalite açısından rekabet edebilmenin önemine değindi. Son 32 ay içinde görevde olduğu sürede 17 ay mal ihracatı rekorları kırılmış olması, büyümenin ivme kazandığını gösteriyor.
Bolat, ihracatın sadece rakamlarla ölçülmediğini, aynı zamanda Türkiye’nin “daha müreffeh, daha refah içinde, daha gelişmiş yarınlara” ulaşması için bir araç olduğunu belirtti. 2030 hedefi, hem ekonomik büyümeyi hem de istihdamı artırma stratejisinin merkezinde yer alıyor. Bakan, bu hedefin gerçekleşmesi için kamu ve özel sektörün “el ele” çalışması gerektiğini vurguladı.