Bakan Fidan: Putin, belirli şartlar altında barış anlaşmasını kabul etmeye hazır

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Berlin’de yaptığı basın toplantısında, Putin’in barışa yönelik tutumunda önemli bir değişim olabileceğine işaret etti.

Berlin’de Görüşmeler ve Sorular

Bakan Fidan, Almanya Dışişleri Bakanı Johann David Wadephul’un daveti üzerine Berlin’deki bir konferansta Alman basınının sorularını yanıtladı. Alman medyası, Rusya-Ukrayna çatışmasının gidişatı ve olası bir barış sürecine dair merakını dile getirdi. Fidan, “Tarafların dört yıllık yıpratma savaşının ardından, artık barışa daha fazla istekli olduklarını gördük” diyerek, mevcut durumun kritik bir dönemeç olduğunu vurguladı.

Barış Anlaşması Üzerine Değerlendirme

Fidan, “İnsanların çektiği acıların ve yıkımın boyutunu gördüler ve kendi sınırlarını fark ettiler” ifadesiyle, hem Ukrayna halkının hem de Rus toplumunun savaş yorgunluğuna işaret etti. Bakan, “Bizim anladığımız kadarıyla Putin de belirli şartlar altında ateşkesi ve kapsamlı bir barış anlaşmasını kabul etmeye hazır” şeklinde bir açıklama yaptı. Bu mesaj, Ukrayna hükümetine iletildi ve Türkiye, görüşmelerin ilerlemesi için aktif bir arabuluculuk rolü üstlenmeyi planlıyor.

NATO ve Avrupa Güvenliği

Rusya’nın NATO üyeliği olan ülkelere saldırı olasılığına dair istihbarat raporlarına değinen Fidan, “Tartışılan barış anlaşması sadece Ukrayna’daki savaşı sona erdirmek için değil, aynı zamanda tüm Avrupa için kalıcı istikrar sağlamak adına kritik” dedi. “Anlaşma, bir tarafın hangi nedenle olursa olsun diğerine saldırmayacağına dair sarih taahhütler içermeli. Böyle bir mutabakata varılırsa, bölgedeki barış 50, 60 hatta 70 yıl sürebilir” diye ekledi.

Türkiye’nin Rusya ile İlişkileri

Fidan, Türkiye’nin Suriye ve Libya gibi sahalarda Rusya ile doğrudan karşılaşmalar yaşadığını hatırlatarak, “Avrupa ülkeleriyle birçok benzer deneyim yaşıyoruz; fakat Rusya ile diyaloğu hiçbir zaman kesmedik” şeklinde bir perspektif sundu. “Çıkarlarımız ihlal edildiğinde tepki gösteririz; ancak komşularımızla sürekli çatışma hâlinde olmayı göze alamayız” diyerek, bölgesel istikrar için diyalogun önemine vurgu yaptı.

Bu açıklamalar, uluslararası arenada barış sürecine dair yeni bir umut ışığı oluştururken, Türkiye’nin arabuluculuk çabalarının da ön plana çıkmasına neden oluyor.