Bakan Şimşek Doha Forumu’nda Türkiye Ekonomisini Değerlendirdi

Mehmet Şimşek, Doha Forumu’nda Türkiye ekonomisinin son dönemdeki iyileşmelerini ve gelecekteki reform planlarını değerlendirdi.

Doha Forumu’nda Ekonomik Görünüm ve Reform Vurgusu

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Katar’da düzenlenen 23’üncü Doha Forumu’na katılarak “Şok Dalgaları ve Güvenlik Ağları: Kesinti Çağında Ticareti Yeniden Düşünmek” başlıklı panelde Türkiye’nin makroekonomik durumunu açıkladı.

Şimşek, son 2,5 yılda bütçe açığının %3 seviyesine gerilediğini ve devlet borç stokunun GSYH’ye oranının %24‘e düştüğünü vurguladı. “Cari açık büyük ölçüde ortadan kalktı. Aynı dönemde brüt rezervimiz 120 milyar dolar artarken, kur korumalı mevduat 140 milyar dolar azaldı,” diyerek dış finansal göstergelerdeki iyileşmeyi öne çıkardı.

Ekonomik büyümenin son 25 yılda ortalama %5,5 olduğunu, ancak şu anda %3‑4 civarında gerçekleştiğini belirten Şimşek, “Bu büyüme oranları mütevazı ancak yönetilebilir,” şeklinde bir değerlendirme yaptı. İşsizliğin tek haneli seviyelerde seyretmesi, enflasyonun %70’lerin ortasından %31‘e gerilemesi ve tek haneli seviyelere yaklaşması da konuşmanın önemli noktaları arasında yer aldı.

Şimşek, “Şimdi asıl konu, tüm bu kazanımları kalıcı hâle getirecek yapısal dönüşüm,” diyerek 2026’yı “yapısal reformlar yılı” ilan eden Cumhurbaşkanının vizyonuna destek verdi ve bu alandaki iyimserliğini dile getirdi. Yapısal reformların vergilendirme, kamu yönetimi ve enerji verimliliği gibi kritik sektörlerde hayata geçirilmesinin büyümenin sürdürülebilirliği için hayati olduğunu vurguladı.

Hizmet ihracatı açısından Türkiye’nin dünya sıralamasında ilk 20 ülke arasında yer aldığını ve bu başarının turizm, finans ve teknoloji hizmetlerine dayandığını belirten Şimşek, “Ülkemizi bir turizm destinasyonu olarak konumlandırmak ve hizmet sektöründeki fazlamızı sürdürmek istiyoruz,” diyerek dış ticaret politikalarının geleceğine ışık tuttu.

Panelde ayrıca küresel ekonomik belirsizlikler, tedarik zinciri kırılmaları ve enerji fiyatlarındaki dalgalanmaların Türkiye ekonomisine olası etkileri tartışıldı. Şimşek, bu risklere karşı “güçlü bir güvenlik ağı” oluşturulmasının ve “ticareti yeniden düşünmenin” önemine dikkat çekti.

Sonuç olarak, bakanın açıklamaları hem mevcut ekonomik iyileşmelerin altını çizerken hem de 2026 hedefleri çerçevesinde yapılması gereken kapsamlı reformları özetleyerek, Türkiye’nin uzun vadeli büyüme stratejisine yön veren bir perspektif sundu.