Bakan Tekin, şimdi de eğitimde yaş olayını tartışmaya açtı: Bizde neden olmasın?

Bakan Tekin, şimdi de eğitimde yaş olayını tartışmaya açtı: Bizde neden olmasın?
Yayınlama: 26.11.2025
3
A+
A-

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, zorunlu eğitim süresinden ziyade mezuniyet yaşının yeniden ele alınması gerektiğini savunuyor. Gençlerin 26 yaşına kadar iş hayatına atılması ve gizli işsizlik sorunu üzerine yeni modeller masada.

Yaş ve Eğitim Modeli Tartışması

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, uzun süredir gündemde olan 12 yıllık zorunlu eğitim konusunun odak noktasını değiştirerek, “eğitimin süresi değil, öğrencinin mezun olduğu yaş” ifadesini kullandı. Tekin, “Bir gencin 18‑19 yaşında liseyi bitirmesi, bir yıl sınava hazırlanıp 20 yaşına gelmesi ve lisans eğitimini tamamlayıp ortalama 26 yaşında hayata atılması” şeklindeki verileri örnek göstererek, bu sürecin gizli işsizlik yarattığını ve bu durumun politika gündemine alınması gerektiğini vurguladı.

Bu bağlamda, mevcut 4+4+3+1 (ilköğretim 4 yıl, ortaokul 4 yıl, lise 3 yıl, üniversite 1 yıl) ve 4+4+2+2 (ortaokul ve lise süresinin ikiye bölünmesi) gibi modellerin Masada olduğunu belirtti. Ancak “Hazırlık ve tedbirler tamamlanmadan hiçbir değişikliğe gidilmeyecek” diyerek sürecin aceleye getirilmeyeceğini açıkça ortaya koydu.

Uluslararası Perspektif

Bakan Tekin, konunun yalnızca Türkiye ile sınırlı olmadığını, dünya genelinde de zorunlu eğitim süresi ve mezuniyet yaşının tartışıldığını hatırlattı. “İngiltere’de 16 yaşında öğrenciler Harvard ya da Oxford gibi üst düzey üniversitelere gidiyor; neden bizim çocuğumuz üniversiteye aynı yaşta gitmesin?” diyerek, erken üniversiteye giriş hakkının sağlanması gerektiğini savundu.

Bu örnekler üzerinden, farklı ülkelerde uygulanan “erken mezuniyet” politikalarının Türkiye’deki genç iş gücünün verimliliğini artırabileceği ve gizli işsizlik sorununu hafifletebileceği tartışıldı.

Uygulama Süreci ve Hazırlıklar

Tekin, eğitim modeli değişikliklerinin “iyileştirme” ya da “yeni model” çalışmalarının hâlâ rafa kaldırılmadığını, ancak her adımın eğitim sistemini doğrudan etkilediği için kapsamlı bir hazırlık sürecinin şart olduğunu yineledi. Bu süreçte ele alınması gereken başlıklar arasında:

  • İki yıllık zorunlu lise dönemi sonrası akademik eğitime devam edecek öğrencilerin seçim mekanizması,
  • Mesleki ve diğer lise türlerinin altyapısının güçlendirilmesi,
  • Öğretmen normları ve kadro planlaması,
  • Kız çocuklarının okullaşma oranının artırılması

bulunduğunu belirtti. “Tedbir almadan, hazırlık yapmadan herhangi bir değişikliğe gitmeyiz” diyerek, kararların Cumhurbaşkanlığı Kabinesi tarafından alınacağını ve uygulanma sürecinin zaman içinde aşamalı olarak yürütüleceğini vurguladı.

Velilerin Görüşleri ve Ara Tatil Tartışması

Konuşmasının sonunda Tekin, velilerin ara tatil kaldırılması talebine değindi. “Çalışan anne ve babalar sorun yaşıyor, çocuk tatil sonrası okula adaptasyon problemi yaşıyor” ifadeleriyle, bu konunun iki yıldır analiz edildiğini ve bu yıl içinde sonuçların değerlendirilerek politika yapımına yansıtılacağını söyledi.

Bu açıklamalar, eğitim süresinin yeniden yapılandırılması ve öğrencilerin mezuniyet yaşının iyileştirilmesi konusundaki tartışmaların sadece akademik değil, aynı zamanda aile dinamikleri ve iş gücü piyasası açısından da kritik bir boyut taşıdığını ortaya koydu.

Sonuç ve Gelecek Adımlar

Özetle, Bakan Tekin’in açıklamaları, “süreyi kısaltalım, müfredatı hafifletelim” anlayışının aksine, eğitimin kalitesini korurken mezuniyet yaşının yeniden değerlendirilmesi gerektiğini net bir şekilde ortaya koydu. “Biz süre konusunda tartışalım, kamuoyunu dinleyelim derken, verdiğimiz bilgileri ya da çocuğa kazandırdığımız becerileri azaltalım demiyoruz” diyerek, politikadaki dengelerin titizlikle ele alınacağını bir kez daha teyit etti.

Bir Yorum Yazın


Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.