Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de, 5 Aralık “Dünya Türk Kahvesi Günü” vesilesiyle, Türkiye’nin Bakü Büyükelçiliği ve Bakü Yunus Emre Enstitüsü iş birliğiyle prestijli bir otelde renkli bir kutlama gerçekleştirildi. Organizasyona, sanat dünyasından tanınmış isimler, siyaset camiasının temsilcileri ve ülkenin çeşitli diplomatik misyonlarından delegeler katıldı.
Etkinliğe, Azerbaycan Cumhuriyeti Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan da dahil olmak üzere yüksek düzeyde yetkililer katıldı. Türkiye’nin Bakü Büyükelçisi Birol Akgün, konuşmasında Dünya Türk Kahvesi Günü’nün yalnızca bir içecek kutlaması olmadığını, aynı zamanda misafirperverlik, kültürel miras ve kalıcı dostlukların bir sembolü olduğunu vurguladı.
“Gönül ne kahve ister ne kahvehane, gönül sohbet ister kahve bahane.” sözlerine atıfta bulunarak, bu geleneklerin derin sosyal anlamını dile getirdi.
Türk kahvesi, 16. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu döneminde ortaya çıkmış ve kısa sürede İstanbul’dan dünyaya yayılmıştır. Kendine özgü ince öğütülmüş kahve çekirdeği, cezvede pişirme yöntemi, aromatik tadı ve köpüklü servisi, bu içeceği küresel kültürün ayırt edici unsurlarından biri haline getirmiştir. 2013 yılında UNESCO’nun Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi‘ne alınması, bu mirası uluslararası alanda resmi olarak tanıttı ve koruma altına aldı.
Akgün, “Bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı vardır” sözüyle, Türk kahvesinin toplumsal bağları güçlendiren bir araç olduğunu hatırlattı. Bayram ziyaretlerinden aile toplantılarına, nişan törenlerinden iş dünyasındaki görüşmelere kadar, kahve birçok özel anın ayrılmaz bir parçası olarak yer alıyor.
Etkinlik boyunca konuklara sadece taze demlenmiş Türk kahvesi değil, aynı zamanda Türk mutfağının eşsiz tatlıları da ikram edildi. Bu ikramlar, kahvenin yanında paylaşılan sohbetleri tatlandırarak, katılımcıların kültürel bir yolculuğa çıkmasını sağladı.

Bu görsel, Bakü’de düzenlenen etkinlikte Türk kahvesinin tanıtımını ve misafirlerin keyifli anlarını gözler önüne seriyor.
Organizatörler, Dünya Türk Kahvesi Günü’nün her geçen yıl daha geniş kitlelere ulaşmasını ve bu değerli mirasın yeni nesillere aktarılmasını hedefliyor. Bakü’de gerçekleştirilen bu anlamlı kutlama, Türkiye‑Azerbaycan dostluğunun kültürel bir yansıması olarak hafızalarda yer edecek.