Türk kahvesi, 2013 yılında Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne alınmış, bu sayede hem tarihî hem de sosyal bir değer olarak tüm dünyada tanınmıştır. Balkanların kalbinde yer alan üç ülke; Bosna Hersek, Arnavutluk ve Kosova, bu kültürel mirası kutlamak ve bölge halkına tanıtmak amacıyla bir dizi etkinlik düzenledi.

Yunus Emre Enstitüsü (YEE) tarafından Saraybosna’da gerçekleştirilen etkinlikte, Dr. Tuna Uysal (Saraybosna Üniversitesi, Felsefe Fakültesi) katılımcılara Türk kahvesinin tarihsel kökenleri, Osmanlı dönemi yayılımı ve günümüz dünyasındaki popülerliği hakkında kapsamlı bir sunum yaptı. “Türk kahvesi sadece bir içecek değildir; aynı zamanda sohbet, misafirperverlik ve kültürel kimliğin bir simgesidir,” diyerek vurguladı.
Sunumun ardından katılımcılara geleneksel yöntemlerle, bakır cezve ve ince öğütülmüş kahve çekirdekleri kullanılarak hazırlanan taze Türk kahvesi ve yanına servis edilen ince hamurlu Türk baklavası ikram edildi. Katılımcılar arasında Bosna’da Türkçe öğrenen öğrenciler, akademisyenler ve yerel kültür temsilcileri bulunuyordu.
Arnavutluk’un kuzeybatı şehri İşkodra’da YEE’nin düzenlediği programda, Oğuzhan Sakoğlu (YEE Arnavutluk Müdürü) ve yerel kültür dernekleri temsilcileri, Türk kahvesi tarihçesini ve hazırlanış tekniklerini sergiledi. Etkinlikte, geleneksel fincanlarda sunulan kahve yanında lokum ve diğer Osmanlı tatlıları da ikram edildi.
Katılımcılar, kahve tadımı sırasında “Kahve, Balkanların ortak bir mirasıdır; tıpkı müzik gibi nesiller boyu süren bir bağdır” şeklinde düşüncelerini paylaştı. Program, genç öğrencilere ve yerel işletmelere Türk kahvesiyle ilgili atölye çalışmaları da sundu.
Kosova’nın başkenti Priştine’de YEE’nin bir başka etkinliği düzenlendi. Katılımcılara, UNESCO tarafından 2013’te “Somut Olmayan Kültürel Miras” listesine eklenen Türk kahvesi ve eşsiz Türk lokumu sunuldu. Etkinlikte, kahvenin hazırlanışı adım adım gösterilirken, kahvenin Balkan kültüründeki yeri üzerine kısa bir söyleşi gerçekleştirildi.
Bu etkinliklerin ortak noktası, Türk kahvesinin sadece bir içecek olarak değil, aynı zamanda bölge ülkeleri arasındaki kültürel diyaloğu güçlendiren bir köprü olarak görülmesiydi. Katılımcılar, bu kutlamaların Balkanlarda Türk kültürünün daha geniş kitlelere ulaşmasına önemli bir katkı sağladığını belirttiler.
Türk kahvesi, UNESCO’nun kültürel miras listesinde yer almasının üzerinden on beş yıl geçmesine rağmen, her yıl 5 Aralık’ta kutlanan “Dünya Türk Kahvesi Günü”, hem Türkiye’nin hem de kahvenin yaygın olarak tüketildiği ülkelerin kültürel takviminde özel bir yer tutmaya devam ediyor.